Şanlıurfa, tarihî ve kültürel mirasıyla öne çıkan bir şehir olarak, birçok türbeye ev sahipliği yapıyor. Bu türbeler, hem mimarileriyle hem de hikâyeleriyle ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. İşte Şanlıurfa’nın öne çıkan üç türbesi:
1. Çift Kubbe
Şanlıurfa Kalesi’nin doğusunda yer alan mezarlık alanda bulunan Çift Kubbe, halk arasında bu isimle anılıyor. Kimler için yaptırıldıkları tam olarak bilinmeyen bu iki mezar anıtı, altı ayak üzerine oturan tek kubbeli açık kümbetler tarzında inşa edilmiş. Mimari özellikleriyle Şanlıurfa’daki birçok türbeye örnek olan Çift Kubbe, aynı zamanda mezarlık alanına da ismini vermiş. Bu alan, “Çift Kubbe Aile Mezarlığı” olarak da biliniyor.
2. Seyyid Maksud oğlu Seyyid Hacı Ali Türbesi
Harran Kapı Mezarlığı içerisinde yer alan bu türbe, halk arasında “Kral Kızı Türbesi” olarak da tanınıyor ve bu isimle ilgili bir efsane anlatılıyor. Kesme taşlardan sekizgen planlı ve tek kubbeli olarak inşa edilen türbe, 1594 yılında yaptırılmış. Kitabesinde, “Bu mezar, seyyidler seyyidi, iyilik ve güzellikler babası, Seyyid Maksud oğlu Seyyid Hacı Ali’nindir” ifadeleri yer alıyor. Türbede, Seyyid Hacı Ali’nin yanı sıra Kadiri Şeyhi Hacı Mustafa Efendi, iki oğlu, bir kızı ve Şeyh Hüseyin’e ait toplam 6 mezar bulunuyor.
3. Şeyh Mes‘ud Türbesi
Şanlıurfa’daki türbelerin en eski tarihlisi olan Şeyh Mes‘ud Türbesi, aslında dört eyvanlı kapalı Selçuklu medreseleri tarzında inşa edilmiş bir medrese yapısı. Doğudaki eyvanın alt kısmında Şeyh Mes‘ud’un mezarı, eyvan içerisinde ise sandukası bulunuyor. Yapının 100 metre batısındaki bir sarnıcın yanında yer alan Arapça kitabede, sarnıcın 1183 yılında Nişaburlu Said Hengel’in oğlu Mes‘ud tarafından yaptırıldığı belirtiliyor. Mimari özelliklerine dayanarak, türbe ve medresenin de aynı tarihlerde inşa edildiği düşünülüyor.
Tarihî Mirasın İzinde
Şanlıurfa’nın bu türbeleri, şehrin zengin tarihî ve kültürel mirasının birer parçası olarak ziyaretçilerini bekliyor. Çift Kubbe’nin gizemli havası, Seyyid Hacı Ali Türbesi’nin efsanevi hikâyesi ve Şeyh Mes‘ud Türbesi’nin Selçuklu mimarisi, Şanlıurfa’yı ziyaret edenler için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Bu türbeler, geçmişin izlerini günümüze taşıyarak, şehrin tarihî dokusunu korumaya devam ediyor.