Tarihi çarşılar bölgesindeki 15 metrekarelik dede yadigârı dükkânında çalışan Birecikli, marangozluk mesleğinin teknolojiye yenik düştüğünü ve çırak yetişmemesi nedeniyle zamanla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
"Helal para ile evimize ekmek götürdük mü tamamdır"
Beş çocuk babası olan Birecikli, marangozluk mesleğinin eskisi kadar rağbet görmediğinden yakındı. İşlerinin teknolojiyle yarışamadığını belirterek, “Parasız bir meslek, kazancı fazla değil ama biz helal lokma peşindeyiz. Rabbimin kerametine şükürler olsun, 5 evlat büyüttüm. Helal para ile evimize bir parça ekmek götürdük mü tamamdır” dedi.
Ramazan mesaisi zorlamıyor
Ramazan ayında çalışmanın kendisini zorlamadığını dile getiren Birecikli, “Eskiden yaz aylarında sıcak havalarda oruç tutardık, şimdi şartlar biraz daha hafifledi. Yaşım 59, 6 yaşımdan beri baba mesleğimi sürdürüyorum. 53 yıldır çalışıyorum ve işimin başındayım. Rabbim herkese hayırlı Ramazanlar nasip etsin” diye konuştu.
"El yapımı ürünler daha sağlıklı"
Dükkânına gelen müşterilerden Hakkı Kırmızıgül ise el yapımı ahşap ürünleri tercih ettiğini belirterek, “Mutfak tahtası lazımdı, yıllardır tanıdığımız için gelip buradan aldık. Plastik ürünler sağlık açısından zararlı olabiliyor, bu yüzden el yapımı ahşap ürünleri kullanmayı tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Şanlıurfalı marangoz ustası Yaşar Birecikli, marangozluk mesleğinin yaşaması için yeni neslin bu mesleğe ilgi göstermesi gerektiğini vurguladı. Ancak teknolojiye yenik düşen zanaatkârlığın geleceği konusundaki endişelerini de dile getirdi.
