Hikâyeci-Yazar Bekir YILDIZ ; 1933'te Şanlıurfa'da doğan Yıldız"ın çocukluğu Kastamonu, Gaziantep ve Adana'da geçti. Babası polis memuru olduğu için babasının görevleri nedeni ile ilk orta ve lise yıllarını yurdun değişik yörelerinde geçirmişti. İlkokul öğreniminden sonra Mersin'de sanat enstitüsüne kaydoldu. Okulu İstanbul"da tamamladı. Daha sonra İstanbul Erkek Sanat Enstitüsü'ne giden yazar (1950) ve İstanbul Matbaacılık Okulu'nu (1954) bitirdikten sonra dizgi operatörlüğü ve öğretmenlik yaptı.
İşçi olarak Almanya"ya gitti, orada fabrikalarda meydancı, takyap ustası ve matbaalarda mürettip, operatör olarak çalıştı.Almanya'da Heidelberg Matbaa Makineleri Fabrikası'nın montaj bölümünde çalıştı (1962-1966). Yurda döndükten sonra İstanbul'da kurduğu Asya Matbaası'nı işletmeye başladı. (196-1981). May, Halkın Dostları, Yeni a, Yazko Edebiyat dergilerinde görev aldı.Daha sonra matbaayı da kapatarak tüm zamanını yazmaya ayırdı.
“İlk öyküsü 1951'de Tomurcuk adlı çocuk dergisinde yayımlanan Yıldız daha sonra Yeditepe, May, Halkın Dostları, Yeni a, Yazko Edebiyat gibi edebiyat dergilerinde yazdı.” Bekir Yıldız"ın ilk kitabı, 1966 yılında yayımlanan, “Türkler Almanya"da” adlı romanı olurken, İlk öykü kitabı ise 1968"de yayımlanan “Reşo Ağa” adlı eseri olmuştur. Konularını Urfa ve Güneydoğu yöresinden alan öyküler yazıyordu. Bu öykülerinin yer aldığı Reşo Ağa adlı kitabı edebiyat çevrelerinde ilgi gördü ve tanınmaya başladı.
Konularını, çocukluk ve yetişme yıllarını geçirdiği “Urfa ve Güneydoğu Anadolu insanının yaşamını, bölgenin töre ve geleneklerini, ağa-köylü ilişkisini, yörede yaygın olan kaçakçılık ve kan davası gibi.”Konularından seçmeyi tercih etmiş bazı hikâyelerinde de Almanya"da yaşadığı yıllardan alınan anılarından istifade etmiştir. Almanya yıllarının izlenimlerinden oluşan yazılarını “ Türkler Almanya"”da (1966) romanıyla başlattı. Örneğin Halkalı Köle adlı eserinde Almanya"ya giden Türk İşçilerinin o dönemdeki değişen sosyal-siyasal yapıyı ve çalışmak için gittikleri Almanya"da yaşadıkları aile içerisinde kopukluklar, uzaklaşmalar ve çatışmaları başarıyla yansıttı.
Almanya"daki gözlemlerine dayalı olarak işçi olarak Almanya"ya giden Türklerin Alman Toplumu ile uyumsuzluklarını, yabancı bir ülkede alışamadıkları kültürel uyumsuzluklar yüzünden yaşadıkları iç çatışmalarını konu edindiği Türkler Almanya'da adlı romanı çarpıcı gözlemlere ve eleştirel bir yaklaşıma ele aldı. Bu romanında Almanya"daki Türk işçilerinin yaşadıkları kültürel çatışmalar ve iç dünyalarındaki fırtınaları başarı ile aktarması sebebiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Toplumcu gerçekçi bir yazar olan Bekir Yıldız"ın eserlerinin konusu Güneydoğu halkı ve Almanya"ya göç konuları şeklinde iki ana gruba ayrılmış durumdadır. “Reşo Ağa”daki öykülerin ilk dördünde Güneydoğu insanının töreler ve ağa zulmü karşısında düştüğü durumlar ve kan davası konu edilir. Diğer öykülerde ise kentteki insanın yaşam kavgası, sorunları, evlilik kurumunun aksaklıkları (Sucukçu ve Yorulmayan Adam) işlenir. “Üç Bit”te ise anamalcı düzen ve yarattığı yabancılaşma eleştirilir.” “Kaçakçı Şahan” Yıldız"ın en belli başlı eserlerinden biridir. Bu Kitaptaki en uzun öykü “Gaffar İle Zara” da konu ağa zulmü ve işsizlik nedeniyle Almanya"ya yapılmış olan bir göç konusudur.
Yıldız, Urfa ve dolaylarında yaşayan insanların günlük yaşam kavgasını konu olarak ele almış, eserlerindeki olayları gereksiz ayrıntılardan arındırarak realist gözlemlerle ve betimlemelerle aktarmaya gayret etmiştir. Edebiyatımızda Sosyal Gerçekçiler olarak adlandırılan Toplumcu yazarlar içerisinde ve sol görüşte bir yazar olarak anılmıştır. Toplumsal gerçekçi öykü anlayışının kuralları içinde sosyal konuları içeren konular el almış, göç ve köylü sorunları üzerinde durmuştur. “Toprak insanlarının günlük yaşam sorunlarını, topraktaki ekonomik düzenin gerekleri olan ağa-yoksul köylü ilişkilerini, kaçakçılığı, eşkıyalığı, ağalık düzenindeki sevgi ve sevgisizlik ilişkisini olanca çıplaklığı, gerçekliği, doğallığı içinde verdiği bu “Güneydoğu” öyküleriyle Bekir Yıldız, toplumcu gerçekçi öykücülüğün en başarılı yazarlarından biri olarak edebiyatımıza adını yazdırdı.”
Süreyya Duru onun kimi öykülerinden yola çıkarak "Bedrana" (1974) ve "Kara Çarşaflı Gelin" (1975); Ümit Efakan, Halkalı Köle adlı romanından "Halkalı Köle" adlı eserlerini film haline getirmiştir.
Ünlü öykü ve roman yazarı Bekir Yıldız 8 Ağustos 1998'da İstanbul'da öldü.
Bekir Yıldız, “65 yıllık ömrünün yarısını edebiyatımıza armağan eden Bekir Yıldız; öyküleri, romanları, röportajlarıyla; edebiyatçı kimliğinden ve onurundan ödün vermeyen sert kişiliğiyle; ülkesinin insanlarının sanatın aydınlığında yaşaması savaşımına kattığı yaşamı ve kavgasıyla kendini var etti.”
Eserleri:
Tomurcuk Çocuk (Hikâye, 1951), Reşo Ağa (Hikâye, 1966), Kara Vagon (Hikâye, 1968), Kaçakçı Şahan (Hikâye, 1970), Sahipsizler (Hikâye, 1971), Evlilik Şirketi (1972), Harran (Hikâye-Röportaj, 1972), Beyaz Türkü (Hikâye, 1973), Almanya Ekmeği (1974), Dünyadan Bir Atlı Geçti (Hikâye, 1975), Güneydoğu insan Posası (Hikâye, 1976), Demir Bebek (Hikâye, 1977), Halkalı Köle (Roman), Darbe (Roman), Türkler Almanya'da (Roman, 1966).