Şanlıurfa Türk Ocakları Şube Başkanlığı ;milli ve manevi konularında toplumu aydınlatma yanında ; gençlerin uyuşturucuya ve kötü alışkanlıklarına bulaşmaması için de yoğun çaba sarf ediyor.
Şanlıurfa Türk Ocakları Şube Başkanlığınca "Narko Rehber Semineri" adı altında Narkotik Şube Müdürü Murat Dağdelen tarafından Narko Rehber Semineri" verildi.
Şanlıurfa Türk Ocakları Şube Başkanı Cemil Demir Şanlıurfa Gazetesine yaptığı açıklamada ; Bizim 18 yıldır Şanlıurfa"da 2005 yılında derneğimizi kurduk, kamu yararına çalışır bir dernektir. 1912 yılında kurulmuş bir dernektir, bu derneğe kamu personeli olan herkesin üye olmasında bir sorun yoktur çünkü kamu yararına çalışır bir dernektir, cumhuriyetten daha yaşlı bir dernektir. Milli hassasiyetler konusunda ülkenin tüm problemlerini tartışır, konuşuruz ve derneğimizde hiçbir zaman siyaset konuşulmaz. Zaten tüzüğümüzde de var zinhar siyaset üstüdür diye belirttiğimiz bir uyarıda var. Bu tarz programları biz 15 günde bir ve bazen duruma göredeğişir ayda bir yaparız, örneğin önemli günlerde Ziya Gökalp"in ölüm yıl dönümü olduğunda anma programı, Ziya Gökalp"i anlatan programlar olur, Namık Kemal olur, Mehmet Akif olur, Atatürk olur demem o ki milli hassasiyetler konusunda bazen yılda 2 defa yurtdışından da oluyor, Türkiye"de ileri gelen konusunda uzman olan kişileri buraya getirip konuşturuyoruz. Örneğin biz rahmetli Ganire Paşayeva"yı 4 defa Şanlıurfa"ya getirdik ve çok güzel konferans verdi, genel merkezden genel başkanımız olsun, tarihçiler olsun, profesörler olsun başka üniversitelerden de davet edip burada konferanslar düzenliyoruz. Üniversitemizde ki hocalarımızı değerlendiriyoruz, demek istediğim herkes uzmanlık alanında bu tarz programlar yapıyor.
Şanlıurfa Türk Ocakları Şube Başkanı Cemil Demir ; Örneğin bugün ki seminerimizin konusu madde bağımlılığı, Narkotik Şube Müdürlüğünden arkadaşlarımız, uzman kişiler bu konu hakkında bizleri aydınlatacaklar, bunlar dediğim gibi 15 günde bir, ayda bir etkinliklerimiz olur.
Türkiye'nin En Eski ve En Büyük Sivil Toplum Kuruluşu Türk Ocağı
Çağdaş ülkelerin hemen hepsinde, aynı amaca ulaşmak için bir araya gelmiş kişilerin kurup yönettiği ve varlığını sürdürdüğü kurumlar vardır. Çevresinde birleştiren bu amaçlar sosyal, bilimsel, mesleki, sporla ilgili vb. olabilir. Bunlar , devletlerinin çıkardığı yasalar çerçevesinde çalışır veya hizmet görürler. Temel özellikleri yönetici ve üyelerinin bu kuruluşlardaki çalışmalarından dolayı bir kazanç sağlamamaları, hizmetlerini gönüllü olarak yürütmeleridir. Bundan dolayı onları birer "gönüllüler kuruluşu" olarak nitelendirebiliriz.
Böyle kuruluşlara günümüzde "sivil toplum örgütleri" de deniliyor. Bu onların "gayrı resmi" olduklarını da gösterir. Dernek, vakıf, oda, kulüp gibi adlar taşıyan bu kurumlar bağımsız birer yapıya sahiptirler. Siyasetle uğraşmazlar, her hangi bir siyasi partinin güdümüne girmezler. Ancak, çalışma alanları ile ilgili konularda birbirleri ile veya resmi kuruluşlarla işbirliği edebilirler. Kısacası, bu tür kuruluşlar toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarıdır.
Milletimiz, tarihinin derinliklerinden gelen ahilik ocakları, vakıflar gibi kurumlarla bu gönüllü kuruluşlarının en tipik örneklerini vermiştir. Bunların çağdaş dünyadakine benzer olanı ise, yurdumuzda Tanzimat'tan sonra görülmüş ve çoğalmıştır. Ama böyle kurumların bazıları uzun ömürlü olamıyor. Onlar ya kısa zamanda gerçekleşecek bir amaca ulaşmak için kurulduklarından o amaca ulaşınca dağılıyorlar, ya da yöneticilerinin ve üyelerinin ilgisi azaldığı veya ortadan kalktığı için varlıklarını yitiriyorlar. Onların, varlıklarını sürdürmekle birlikte, hiçbir etkinliği kalmamış olanları, varlıkları ile yoklukları arasında fark bulunmayanları da var. Bu açıdan baktığımızda, ülkemizi bir "gönüllü kuruluşları mezarlığı" olarak da nitelendirebiliriz.
Türk Ocağı Genel Merkezi,50'den fazla şubesi ile olan ilişkilerini düzenli bir şekilde sürdürmekte, Genel Merkez Yönetim ve Denetleme kurullarının üyeleri yaz aylarında kendilerinde ayrılan şubeleri ziyaret ederek denetlemekte, güz aylarında ise yeni faaliyet dönemi çalışmaları hakkında bilgi ve görüş alış verişi yapmak üzere Genel Merkez yetkilileri ile bölgedeki şubelerin yetkililerinin katıldığı Bölge Toplantıları yapılmaktadır. Bu toplantılar yeni dönem çalışmaları için itici bir güç hizmeti görmektedir.
