Şanlıurfa’da Ramazan ve çocuklara camilerin sevdirilmesi

Mübarek Ramazan ayının birinci günü orucumuzu tuttuk. Önceki akşam teravih namazını idrak ettik inşallah, Allah (c.c.) sonuna kadar dayanma, ve rızası doğrultusunda orucu da, teravihi de ve tüm ibadetleri de yerine getirebilme gücü ve sabrı versin hepimize, ya da en azından yapmak isteyen herkese

Öyle değilmi? Duamızı yaparken isteyenler için, inananlar için dua etmek bence en doğrusu. Yoksa toplumda öyle bir yanlışlık var kanaatindeyim şöyle ki; adam ateist olduğunu inançsız olduğunu beyan ediyor, benim Müslüman kardeşimde kalkıp ona Allah (c.c.) tan mağfiret etmesini talep ediyor halbuki o şahsiyet Allah (c.c.) a inanmıyor ki mağfiretini ne yapsın. Oda ayrı bir konu neyse biz konumuza gelirsek, lafımız teravihe giden kardeşlerimize;

Her yıl yaptığımız bazı eksikliklerimizi/yanlışlıklarımızı hatırlatalım istedim,

Birincisi lütfen çocuklarımızı gürültü ediyor diye camilerden uzaklaştırmayalım. Unutmayalım ki gelecek bizim değil çocuklarındır ve camiden, İslamdan uzak nesil; terör, uyuşturucu, ahlaksızlık ve fuhuş bataklıklarına yakın nesildir. Benim çocuğum yapmaz demeyelim istatistikler ve realite herkesin çocuklarının olabileceğini bizlere çok acı bir şekilde haykırıyor.

İkinci bir husus şudur ki, oda yalnız teravihle alakalı değil Cuma namazlarını da kapsayan daha genişçe bir kavramla cemaatle kılınan her namazı kapsayan bir husustur. Sevgili dostlar camide en öne gidip en erken çıkanlardan olursak illaki bir kısım Müslüman kardeşlerimizin önünden geçerek namazlarında sıkıntılı durumların oluşmasına vesile oluyoruz ki bizleri de vebal altında bırakan bir durumdur. Dikkat edersek hayrımıza olur diye düşünüyorum.

Bir diğer konu geçmişten beri hepimizin yaşadığı belki hepimiz içinde sıkıntı teşkil eden ama dillendirmeye çekindiğimiz bir konudur. Her sene ramazanı şerifin ilk günleri oruca, namaza, teravih e büyük bir heyecanla, şevkle bir başlarız ki hani derler ya ' sanki uçacaksın' birkaç gün sonra hepsini hatmedip yerlere konarak uçma modunu bitirip, sanki sürünme moduna giriyoruz. Çok gereksiz şeyler bunlar zaten bu konuda yüce Peygamberimiz; (s.a.s) 'ibadetin az da olsa sürekli olanı makbuldür' demiyormu?

Başka bir hususta camilerin dışında ki bir konuyu hatırlatmak isterim, sevgili hemşerilerim Şanlıurfamızın gerçekten yaz ramazanı, sıcaklıkların 50 derecenin üstüne çıktığı çok zor geçen ramazanı şeriflerdir. Ama aynı oranda maneviyatının da yüksek samimiyet sıcaklıklarında seyrettiği kendine has gelenekler geliştirdiği ramazanlardır. İşte meyan kökü şerbeti (meyanbalı geleneği), işte sokaklarda kürsüler halılar atıp sere serpe oturma vs gelenekleri gibi. İşte tamda burada şunu söylemek isterim ki, özellikle de Haşimiye ve Akar başında sokaklarda, caddelerde kahvelerin, ciğercilerin vs. yollara attıkları, kaldırımları gasp ettikleri kürsülerinden, tahtlarından kısacası işgallerinden oluşan sıkıntıya dikkat çekmek istedim. Yoldan bırakın bayanları, çocukları, yaşlıları inanınki yetişkin erkeklerin bile geçmesi zorlaşıyor. Lütfen bu konuya da dikkat edelim unutmayalım ki bu memleketin güzellikleri sadece bir zümrenin değil bütün Şanlıurfalılarındır. Kadınlarda, çocuklarda, yaşlılarda bu havayı teneffüs etmek isteyeceklerdir.

Sevgili dostlar karşımızdaki insanların haklarına da riayet edelim isterken sizlerinde haklarınızı helal etmenizi talep ederek Allah (c.c.) a emanet olun diyorum.