Şanlıurfa'da beddualar, zengin bir halk edebiyatı geleneği olarak varlığını sürdürüyor. Şehrin anonim kültüründe önemli bir yer tutan beddualar, ne yazık ki toplumun her kesiminde yaygın olarak kullanılıyor. Kadınlar, erkekler ve çocuklar, günlük hayatta karşılaştıkları çeşitli durumlarda beddualara başvuruyor.

Hüseyin Onur Hayata Veda Etti Hüseyin Onur Hayata Veda Etti

Bedduaların Nedenleri ve Kullanım Alanları:

  • Kadınlar:
    • Ağlayan bebeklerini susturmak için
    • Söz dinlemeyen veya yaramazlık yapan çocuklarına
    • Kendilerini inciten kocalarına
    • Kendilerine eziyet eden komşularına
    • Haksızlığa uğradıklarında karşı tarafa
  • Erkekler:
    • Eşlerine veya diğer insanlara karşı
  • Çocuklar:
    • Arkadaşlarına karşı

Dikkat Çeken Özellik:

  • Şanlıurfa'da çocukların büyüklere asla beddua etmemesi önemli bir gelenek.

Beddua Türleri:

Şanlıurfa'daki beddualar, içeriklerine göre 6 ana grupta toplanıyor:

  • Sağlıkla ilgili beddualar
  • Ölüm dileğinde bulunan beddualar
  • Gelinler için söylenen beddualar
  • Hakkından vazgeçmeme ile ilgili beddualar
  • Yoksulluğa düşme dileğinde bulunan beddualar
  • Münferit beddualar

Şanlıurfa'nın halk edebiyatında yer alan ve Mehmet Adil Saraç tarafından derlenen bir dizi beddua, şehrin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Bu beddualar, günlük hayatta karşılaşılan olumsuzluklara, öfkeye veya çaresizliğe bir tepki olarak ortaya çıkıyor. İşte bazı örnekler ve anlamları:

Sağlık ve Ölüm Temalı Beddualar:

  • "Altı aha, gözü baha, dört ayağı havıya kaha.": Bu, kişinin fiziksel olarak çökmesini, güçsüzleşmesini dileyen bir beddua.
  • "Kan ağlıyasan, kara bağlıyasan.": Acı çekme ve yas tutma dileği.
  • "Kan kusasan, irin aĥtarasan.": Ağır hastalık ve acı çekme dileği.
  • "Kôr pıçaĥlara gelesen.": Acı verici yaralanmalar dileği.
  • "Ķurtnan ķıyamata ķalasan.": Hastalıklarla kıyamete kadar mücadele etme dileği.
  • "Ķuzzılķurt. (Yarana kızıl kurtlar düşe.)": Vücutta iyileşmeyen yaralar oluşması dileği.
  • "Taĥta ķanat ķalasan.": Ölüm dileği.
  • "Sıccaĥ yatasan, savuĥķaĥasan.": Sürekli hasta olma dileği.

Yoksulluk ve Çaresizlik Temalı Beddualar:

  • "Ekmek atlı, sen yayan olasan.": Geçim sıkıntısı çekme dileği.
  • "Gün yérine bun yiyesen.": Açlık çekme dileği.
  • "İtten aç, ilandan çılpaĥ olasan.": Aşırı yoksulluk dileği.
  • "Yurt yuva bulmıyasan, mıraz almıyasan.": Evsiz kalma ve huzursuzluk dileği.

Diğer Beddualar:

  • "Etegiye oğlan südigi demiye.": Soyunun devam etmemesi dileği.
  • "Gidesen, bi zalımın eline düşesen, cigeriy üregiy ĥesteĥana silepçesini doldıra.": Zalim birinin eline düşme ve çok acı çekme dileği.
  • "G..iy yérde, göziy ķapıda ķala": Ölüm döşeğinde gözü kapıda kalması dileği.
  • "Ĥan eviy véran ola.": Evinin yıkılması dileği.
  • "Ĥanay ĥart ĥart éde..": Evinin harap olması dileği.
  • "İsķatiya devrola.": İşlerinin ters gitmesi dileği.
  • "Naliy mıĥiy Germiç Dağı’nda ķala.": Çaresizlik ve yalnızlık dileği.
  • "Yérişip yétmiyesen, gögerip bitmiyesen.": Başarısızlık ve yok olma dileği.

Bu beddualar, Şanlıurfa halkının duygusal dünyasını ve yaşam koşullarını yansıtan önemli birer kültürel ifade biçimi olarak karşımıza çıkıyor.

Muhabir: Fatih Güler