Türkiye’de genellikle yaygın bir beslenme kültürü oluşmadığı için bu konuda beslenme uzmanlarına danışanlarını bilinçlendirilmesi önemli. Dünya genelinde obezite artışı yüksek.. Hızlı ve  hareketsiz yaşamda bunun en büyük nedeninin, hazır ve hızlı gıda tüketimine dayandığı gözler önüne koyulmuştur.  Uzmanların önerilerini dikkate almalıyız.Fast Food tüketimi global yaşamda, obezite ve türevi hastalıkların ilerlemesinde ve koroner kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin artmasında çok önemli bir etkendir. Artan alış veriş merkezleri ve ilgi duyulan hızlı gıdalar tercihimizin dışında kalmalı ve protein - karbonhidrat ve yağ gibi besin öğelerini orantılı miktarda içinde barındıran besinleri tercih etmeliyiz..Ülkemizde özellikle lokasyon olarak güney kesimlerinde şerbetli tatlılara özellikle ilgi duyulmaktadır. İçeriğinde bol miktarda şeker barındıran bu besinler aslında bizi diyabet gibi önemli bir hastalığa itebilir. Peki hiç mi tatlı tüketmeyeceğiz? Haftada bir ya da iki kere ve aşırıya kaçmadan, ayrıca bedelini yürüyüş ve çeşitli metabolik hareketler ile ödeyeceğimiz zaman pekala şerbetli tatlı, kakaolu pasta , veya beyaz ekmek tüketmemiz mümkün. Hareketsiz yaşam tüm Dünya da ilerleyen bir sorun haline gelmiş ve yukarıda saydığımız: Diyabet, Kalp-Damar Hastalıkları ve Obezite gibi çeşitli hastalıkların riskini arttırmakta bunun da önüne geçmek için harektesiz yaşamdan uzak durup kendimizi hareketli ve sportif yaşama motive etmeliyiz ve gerekirse günde 45-60 dakika yürüyüş yapmalı ve yürüyerek ulaşabileceğimiz hedef noktalarımıza taşıt kullanmaktan kaçınmalıyız. Fast food gibi Amerikan kültürü ne yazık ki Türkiye’yi etkisi altına aldı. Türk geleneksel mutfak ve yemek kültüründen uzaklaşmalar başladı. Buda sağlık açısından risk oluşturuyor.