Ramazan mı, RamaZAM mı?

Abone Ol

    Efendim, 1 Mart 2025 Cumartesi günü kutlu Ramazan ayı başlıyor.
    Her ne kadar İmam Hatipli olsam da, Ramazan ayının feyzi, bereketi ile orucun fazileti konularını din adamlarına bırakıyorum.
    Orucu bozan ve bozmayan halleri de artık herkesin öğrenmiş olduğunu düşünüyorum.
    
    Bu sebeple, tamamen farklı bir konuya değineceğim.
    Hiç şüphesiz bütün İslam âlemi için Ramazan ayının manevi önemi büyüktür.
Ama Türk milleti olarak bizim de Ramazan ayına özel bazı geleneklerimizin olduğu muhakkak…
    Mesela, sahur davulcusu, Ramazan pidesi, Ramazan şerbeti, Hacivat-Karagöz, orta oyunu, iftar ve sahurda misafir ağırlama gibi güzel hasletlerimiz var.
    
    Kutlu ayın yaklaşmasıyla birlikte orucun farzlarını ve Türk töresinin gereklerini yerine getirebilmek adına bir takım hazırlıklar içine girdik.
    
    Bizlerin bütün maneviyatını hissederek güzel bir Ramazan geçirmeye hazırlandığımız kadar maddi bakımdan getirisi yüksek bir Ramazan geçirmeye hazırlananların da varlığını biliyoruz.
    
    Değerli okurlarım,
    Genel üretim girdileri arasında sayabileceğimiz, elektrik, su, doğalgaz, mutfak tüpü, benzin, mazot, otoyol ve köprü geçiş ücreti, SGK primi, vergi ve harçlarda özellikle son dört - beş yılda meydana gelen fahiş fiyat artışları hem üreticiyi hem tüketiciyi çaresiz bırakmıştır.

    Ülkemizde ekonominin iyi yönetilemediği, enflasyonun bir türlü düşürülemediği, üst üste devalüasyonlar yaşandığı ve derin yoksulluğun zirve yaptığını hepimiz kabul ediyoruz.

Ancak yasadaki boşluklardan faydalanarak fırsatçılık yapan ve servetine servet katan haramzadelerin de olduğunu görüyoruz.

Bir tezgahta veya mağazada 10 lira olan ürünün, başka bir yerde 20 lira, daha başka bir yerde 30 lira olması serbest piyasa ekonomisi değil, ticari ahlaksızlıktır.

Türk milletinin aşına, ekmeğine, huzuruna, mutluluğuna göz diken bu haramzadeleri engellemek hükümetin asli görevidir.
Aslında bunları engellemek çok kolay…
Küçük birkaç dokunuşla hem vatandaş daha uygun fiyata alışveriş yapabilir, hem de kayıt dışı engellenir ve devletin vergi geliri kat be kat artar…

Dayanıklı tüketim malları, gıda, giyim gibi ana başlıklar için uzmanlar tarafından en uygun kâr oranı belirlenir,
Pazarda, markette, manavda, kasapta, mağazada, alışveriş merkezinde kısacası ticaret yapılan her dükkândaki bütün ürünlerin üzerinde fiyat etiketi takılır,
Fiyat etiketinde ürünün sadece satış fiyatı değil, hem alış hem de satış fiyatı yazılır,
Belediye, vergi dairesi ve mali polis tarafından sık sık denetim yapılır,
Bu denetimlerde, etikette yazan alış fiyatı, alış faturasıyla karşılaştırılır, eğer bir usulsüzlük varsa para cezası, hapis cezası ve ticaretten men cezası verilir.
Bu şekilde, haksız kazancın önüne geçilir, tüketicinin hakkı korunmuş olur, en önemlisi de fiyat istikrarı sağlanmış olur.
Yani Ramazanımız Ramazam olmaktan kurtulur!