Şanlıurfa'nın kavurucu sıcakları başladı…
Yaklaşık dört ay boyunca yanacağız…
En küçük bir imkana sahip olanlar şehir dışına kaçacak, kaçacak da ne olacak? Tilki misali 1 ay sonra geri dönecek, yani nereye kaçarsak kaçalım hepimiz mutlaka birkaç ay sıcaktan kavrulacağız…
Sıcak hava Şanlıurfa'ya ve Şanlıurfalıya belki kaderin bir cilvesi…
Ama bu makus talihi, bu kötü kaderi değiştirmenin de yolları vardır.
Hepimizin bildiği gibi, Şanlıurfamız yeşil alan bakımından çok zengin bir il değil…
Anlaşılan, 'Başbakan'ın kendi dönemlerinde dikildiğini iddia ettiği 2,5 milyar ağaçtan bizim ilimiz yeterince nasiplenememiş…'
Dolayısıyla şehrimizin en büyük piknik alanı eskiden olduğu gibi yine 'Atatürk Ormanı Gölpınar Mesire Alanı'dır. Şehir merkezine yakınlığı sebebiyle piknikçiler tarafından tercih sebebi olarak kabul gören bu mesire alanımız özellikle hafta sonları son derece kalabalık olmaktadır…
Atatürk Ormanı Gölpınar Mesire Alanına girişte araç başına belli bir ücret alınmaktadır. Buna karşı değilim, tabiî ki ücret alınsın ama alınan ücretin karşılığında belli bir hizmet verilmesi gerekir.
Konu hakkında bir gayreti olmadığından dolayı, konudan daha doğrusu ormandaki sorunlardan haberdar olmadığına inandığım Orman ve Çevre İl Müdürlüğü yetkililerini bilgilendirmek amacıyla buradan yazıyorum;
Mesire alanının tamamında temizlikle ilgili büyük sıkıntı var, çevreye ve kendine saygısı olmayan piknikçilerin gelişi güzel bir şekilde ortaya saçtıkları çöpler toplanmamakta… Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir konu var, mangal yakan piknikçilerin işleri bittikten sonra mangallarını boşalttıklarında yangın tehlikesi doğmaması için çöp kutularının yanına Orman idaresi tarafından bir miktar kum bırakılmalı ve mangallardaki közler soğutulduktan sonra olsa bile bu kumun içine dökülmelidir.
Tuvaletler mikrop yuvası haline dönmüş, temizlik ve hijyenden son derece uzak bir durumda… Çeşmelerin bir kısmı bozulduğundan dolayı çalışmıyor, su almak isteyen piknikçiler beklemek zorunda kalıyorlar.
Masaların tamamı ekonomik ömrünü doldurmuş, bir kısmı tamamen kırılmış ve kullanılamayacak halde, geriye kalanlarını da erken gelen piknikçiler (bir marifetmiş gibi) ikişer masa kullanarak kendilerinden sonra gelen vatandaşların mağdur olmalarına sebep olmakta… Üstelik, ormanı dolaşırken o kadar komik görüntüler ortaya çıkıyor ki; 6 kişilik bir aile, arabalarını bir ağacın altına park etmiş, iki tane masayı çekmiş birinin üstüne piknik sepetini diğerinin üstüne de su termosunu bırakmış sonra da 'zapt ettikleri' iki masanın arasına bir kilim sermiş, kilimin üstüne yüzü koyun yatmışlar. Yahu kardeşim madem kullanmayacaksınız niye masayı alıyorsunuz, hadi üstüne eşyalarınızı koymak için aldınız bari bir tane alın kardeşim, bir tane alın da diğerini de başka bir vatandaş kullansın…
Orman Müdürlüğünün bu mesire alanımıza acilen yeni masa yaptırması gerekmektedir. Benim kendi gözlemlerim sonucu en az 250-300 masaya ihtiyaç bulunmaktadır. Bunu bir de Orman ve Çevre Müdürlüğü yetkilileri analiz ederek oradaki masa eksikliğini ivedilikle gidermelidir. Hatta bu masalar zemine sabitlenirse daha iyi olur ki, her aile birden fazla masayı işgal edemez.
Bir diğer husus da ulaşım sorunu, sadece özel aracı olanlar mı pikniğe gitsin? Belediye otobüslerinin son durağı ile Ormanın girişinin arası 3 km. mesafede, hafta sonları Belediyemiz seferlerini 3 km. daha uzatabilirse, özel aracı olmayan vatandaşlarımız da rahatlıkla pikniğe gidebilecektir.
Vatandaş, Belediye ve Orman İdaresi el ele vererek yaşanabilir bir Şanlıurfa'yı hep birlikte tesis edebiliriz. Yeter ki, biraz daha saygı, biraz daha ihtimam, biraz daha insanlık olsun.