Kutoğlu, Santorini'nin olası bir patlamasında Ege Bölgesi'nde 5 metrelik dalgaların oluşabileceğini ancak bunun büyük bir zarara yol açma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Kutoğlu ve ekibi, 3 yıl önce başladıkları yazılım projesi ile yeryüzündeki değişimleri tespit etme imkanı buldu. Bu yazılım sayesinde, yeryüzündeki bina değişimleri, buzul hareketleri, zemin deformasyonları ve barajlardaki su seviyeleri gibi pek çok veriyi analiz etmek mümkün hale geldi. Kutoğlu, Santorini Adası'ndaki yanardağ kraterinde yapılan incelemelerde yüzeyde bir genleşme gözlemlediklerini söyledi. Ancak bu genleşmenin patlamaya dönüşüp dönüşmeyeceğini kesin olarak söylemenin zor olduğunu ifade etti.
Santorini'nin volkanik faaliyetlerini değerlendiren Kutoğlu, bu tür yüzey deformasyonlarının her zaman patlamaya yol açmadığını belirtti. Bu genleşmenin basınç artışından kaynaklanabileceğini ve bazen magma tabakasındaki etkileşimlerle kendiliğinden sona erebileceğini söyledi. Ayrıca, aktif yanardağların zarar potansiyelinin sınırlı olduğunu düşündüğünü vurgulayan Kutoğlu, Santorini'deki olası bir patlamanın Ege Bölgesi'nde büyük bir zarara yol açmayacağı görüşünde.
Prof. Dr. Kutoğlu, Santorini'deki patlama durumunda Ege kıyılarında oluşabilecek tsunami dalgalarının büyüklüğüne dair açıklamalarda bulundu. Kendisinin değerlendirmelerine göre, Helenik yay kırılsa bile bu dalgaların 20 metreyi bulmayacağı, maksimum 5 metreye kadar çıkabileceği ifade edildi. Ayrıca, kıyı bölgelerinde 5 metrelik dalgaların 500 ila 1000 metre kadar içeriye girebileceği ancak bu tür büyük dalgaların olma olasılığının düşük olduğu belirtildi.
Depremlerle ilgili soruları da yanıtlayan Kutoğlu, Santorini'deki volkanik etkileşimlerin Ege ve İstanbul'daki fay hatlarına etkisinin olmayacağını ancak yerel küçük fay hatlarına stres yüklemesi olabileceğini ifade etti.