Günlük hayatta birçok olumlu ve olumsuz koşullarla karşılaşırız. Olumlu şeyler elbette ki hoşumuza gider, motivasyonumuzu arttırır ve kendimize güvenimizi tazeler. Hatta bazen rehavete kaptırır insanı, hedeflerinden uzaklaştırabilir. Olumlu şeylerle yola devam etmek işin en kolayıdır; yetenek ise krizleri fırsata çeviren bilmektir. Olumsuz her türlü koşullar hayat devam ettikçe, dünya döndükçe tıpkı güzel şeyler gibi bizi kuşatır durur. Bazen hastalık olur, bazen parasızlık olur, yalnızlık, en yakındaki bir dost, aile içi problemler, iş hayatındaki uyuşmazlıklar veya mobing, kimisi için karşılıksız kalmış bir aşk olabilir. Daha sayamadığım çok şey olumsuzluk olarak, dert olarak yansır. Çoğumuz içe kapanır. Depresif olur. Agresifleşir. İşten, hayattan, gezmeden, görmeden tat alamaz hale gelir. Azımız bunların hayatın olağan akışı içinde olabileceğini o an düşünerek yoluna devam eder. Aslında çok daha azı ise bu olumsuzluğu fırsata çevirebilmeyi başarır. Hemen her başarılı insanın biyografisi yazılsa sanırım büyükçe paragraflar bu olumsuzluklar karşısında yılmamayı; hatta bu kötü koşulları ne gibi fırsata çevirdiğinden bahseder. Her şerde bir hayır olabileceğini unutmadan zorluklar karşısında sabrederek; tevekkülü elden bırakmadan yapılmak istenen hedefe kilitlenmek gerekir. Gidilecek yer belli olduktan sonra esen her şiddetli rüzgâr; gemiyi hareket ettirir