Savaşçı yapısıyla beş bin yıldan beri dünyaya nam salan, dosta güven, düşmana korku veren yüce Türk milletinin her ferdi için silah kutsaldır.
Asya’nın uçsuz bucaksız bozkırlarında at koştururken elbette silahsız olmazdı.
Ergenekon’dan çıkıp Ötüken’i yurt tutarken elbette silahsız olmazdı.
Kürşat, Türk milletini esaretten kurtarabilmek için ölümü göze alıp 40 çerisiyle Çin sarayını basarken elbette silahsız olmazdı.
Hun, Göktürk, Uygur, Avar, Hazar, Karahanlı, Gazneli, Selçuklu, Osmanlı, Timur, Babür, Tabgaç, Türgiş, Karluk, Sabar, Dokuz Oğuz, Otuz Oğuz, Basar-Alan, Oğuz-Yabgu, Eyyübi, Delhi, Memlük, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerini kurarken elbette silahsız olmazdı.
Büyük Bulgarya, İtil (Volga), Peçenek, Uz, Kuman-Kıpçak, Özbek, Kazan, Kırım, Kasım, Astrahan, Hive, Sibir, Buhara, Kaşgar-Tufan, Hokand ve Türkmenistan hanlıklarını kurarken elbette silahsız olmazdı.
Azerbaycan, Batı Trakya, Hatay, Kuzey Kıbrıs, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Türkmenistan Cumhuriyetlerini kurarken elbette silahsız olmazdı.
Sultan Alparslan Malazgirt Meydan Muharebesine çıkarken elbette silahsız olmazdı.
Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u kuşatırken elbette silahsız olmazdı.
Atatürk’ün, Avrupa’nın kan emici ülkelerini yurdumuzdan kovmak için başlattığı Kurtuluş Savaşı elbette silahsız olmazdı.
Sivil Türk vatandaşları, işgal kuvvetleriyle işbirliği yapan Ermeni ve Rum çetelerle mücadele ederken elbette silahsız olmazdı.
Fakat 1923’ten sonra sivil Türklerin silahla işi bitmişti.
29 Ekim 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından cumhuriyet ilan edildikten sonra ülkede huzur sağlanmış, esnaf dükkânına, çiftçi tarlasına, sanatkâr atölyesine, işadamı fabrikasına, öğrenci okuluna dönmüştü.
Okulda, dükkânda, tarlada, atölyede veya fabrikada olan insanların silahla işi olamayacağı için yine savaşa devam edecekler ama farklı bir cephede savaşacaklardı.
Çünkü artık kültürel ve ekonomik savaş başlamıştı…
Televizyonlar vasıtasıyla evlerimizin içine kadar giren emperyalizm, Türk kültürünü temelinden sarsmış hatta yok etme noktasına gelmişti.
Uyuşturucu, silah, cinayet, aldatma, taciz, tecavüz, dolandırıcılık, çocuk istismarı, soygun, mafya, çete gibi konu başlıklarını ön plana çıkararak Türk aile yapısı yok edildi/ediliyor.
Bu kapsamda piyasaya korkunç sayıda silah sürülmüştür.
Tabi talebe göre arz edilen bu silahlar kaçak!
Artık sokakta gezen bir çok insanın belinde, cebinde, otomobilinde, evinde silahı var.
Gelinen noktada valiliklerin en önemli gelir kaynaklarından biri silah ruhsatından alınan bağışlar (!) olmuştur. Yani parayı bastıran silah ruhsatını alıyor.
Ülkemiz genelinde yaklaşık 4 milyon sivil vatandaşın silah ruhsatı bulunuyor.
Ruhsat almak için hukuki durumu müsait olmayanlar ise hemen bir kaçak silah ediniyor.
Sonra dizi filmlerden gördükleri şekilde silahları kullanmaya başlıyorlar.
Dizilerde sigarayı, alkolü sansürleyen RTÜK, aynı şekilde silahı, tecavüzü, mafyalaşmayı da sansürlemelidir.
Sansürlemeyince ne olur biliyor musunuz?
Bakınız, son 10 yılda ülke genelindeki silahlı saldırılarda 21 bin 434 kişi öldü, 31 bin 207 kişi yaralandı. Bu suçların faili olarak 40 bine yakın insan hakkında işlem yapıldı.
Umut Vakfı tarafından yapılan araştırmaya göre 2017 yılında Türkiye’deki kaçak silah sayısı 10 milyon iken bu sayı 2023 yılında 36 milyona çıkmış yani şu anda 36 milyon adet kaçak silah elden ele dolaşıyor.
Polis ve Jandarma birimlerinin yaptıkları çalışmalarda rekor düzeyde kaçak silah yakalanmasına rağmen halen piyasada 36 milyon kaçak silah bulunması bu kaçakçılığın çok büyük ve organize şekilde yapıldığının göstergesidir.
Büyük ölçekte silah kaçakçılığı yapan baronlar ile bu silahlar sınırlarımızdan girerken ihmali veya menfaati olan görevliler engellenerek cezalandırılmadığı sürece sokaklarda birer ikişer silah yakalamakla bu sorun çözülemez.
6136 sayılı kanun güncellenerek, kaçak silahın cezası caydırıcı bir seviyeye yükseltilmelidir.
Ancak bu şekilde kitlesel silahsızlanmakta başarı sağlayabiliriz, aksi halde akşam haberlerinde daha çok cinayet, saldırı, yaralama haberi izlemeye devam ederiz.
Toplumsal huzur için hiçbir sivil vatandaşta ruhsatlı veya ruhsatsız silah bulunmamalıdır. Silah sadece devletin kolluk kuvvetlerinin elinde olmalıdır.