Her şey bir kibrit ile başladı. Çocukluk çağımızda çakmak kullanmak pek yaygın bir şey değildi. Onun yerine kibrit çöplerinden oluşan kutuyu alıp, bir kibrit çöpünü ateşe vererek, tüm kutuyu yandırmak bizim vazgeçilmez çocukluk tutkumuzdu.
Kibrit çöpünün alev almasıyla oluşan dumanı içimize çekerek ilk efkârlı anımızı idrak ediyorduk. Kibritin dünyamıza girişi ilk böyle başladı. Dumanını solumak hoşumuza gidince, bir şeyleri ateşe vermek hazzıyla sigaraya el attık. Tabi çocukluğumuzda oluşan arkadaşlıkların iyi ve kötü yanları oldu. Ve ilk arkadaş gurubumuzla sigaramızı kibrit çöpüyle yandırdık.
Çakmağın hayatımıza girişi hiç de enteresan bir durum değildi. Çağa ayak uydurma bahanesiyle ortaya atılan bir oluşumdu. Sigara içen kişilere özenip, çakmağı çakmalarıyla birlikte takındıkları tavır bizi bir hayli etkilemişti ve meraklandırmıştı. Kibriti bırakıp çakmak taşımaya başladık. Bizim için yanan ve duman çıkaran şeyin tiryakiliği sigarayla devam etti. Her efkâr dağıtmak istediğimizde kalbimizi, ruhumuzu dinginleşmek adına sigarayı çakmakla tutuştururduk. Gel zaman git zaman sigaraya başlayalı baya bir zaman olmuş, eski arkadaşlıkları ve dostlukları unutmuştuk.
Bir cafede efkâr dağıtmak bu kadar keyif verici olabilirdi. Cafede oturduğunuz masada bir kibrit kutusu bırakmışlardı. Sohbet etmeye, derdini paylaşmaya giderken yanında olmazsa olmazı; çay ve sigaradır. Sigaradan ve çaydan alacağınız keyif, sohbetiniz kadar önemlidir. Böyle bir yerde efkârın dibine vurarak, vücudumuzu demlediğimiz sırada bir kibrit kutusunun elime geçmesiyle birlikte her şey alt üst oldu. Sigarayı yeni söndürmüş ve çaydan aldığım tat kalbimde yer etmişti. Kibrit kutusunu elime alıp öylesine bir kibrit çakıp, kibritin yanmasını ve oluşan dumanını seyre daldım. Bu esnada mazimden dem vurup, ilk dumanı soluduğum zaman aklıma geldi ve o anı yaşıyor gibiydim. Elimde oluşan sıcaklık hissi ile beraber, arkadaşlarımın kibriti üfleyerek söndürmesiyle maziye olan yolculuğum son buldu. Keyif aldığım ve keyfimden ödün vermemek için sigara içtiğim hatrıma geldi.
‘Sigara içmek; bir keyif midir, değil midir’ diye aklımda sualler dolaşırken, arkadaşımın beni dürtmesiyle kafamda oluşan duman dağılıverdi. ‘Benim için yanan tek şey; sigaramdır’ edasıyla, sigaramı da kibrit çöpüyle yakarak, maziye doğru derin bir yolculuğa başladım. Bu yolculuk, pişmanlıklarla bitti ve ben, sigaram ve çayım ile birlikte keyfimi sürdürmeye devam ettim.