Mesela Elbistan’da 400 kilometre kırıldı. Dolayısıyla 85 veya 100 kilometre kırılırsa 7’nin üzerinde olur; ancak parça parça kırılırsa daha az olacak. Ümit ederiz ki parça parça olacak.” dedi.
Elazığ’da yayın yapan Kanal Fırat televizyonunda İstanbul depremine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Bingöl, 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin “Orta Marmara” denilen bölgede gerçekleştiğini belirtti. Bingöl, “Bu bölgeye baktığımızda, 1999 Körfez depreminin olduğu yere kadar yaklaşık 110 kilometrelik bir fay hattı bulunuyor. Aslında Marmara’nın içerisinde, Adalar’ın kuzeyinden ve güneyinden geçen iki ayrı fay var. 23 Nisan’daki deprem, Adalar’ın kuzeyinden geçen fayda oldu. Burada kırılmamış 100 kilometrenin üzerinde bir kısım var. 23 Nisan’da olan deprem, 15 kilometrelik bir kırılmayı sağladı. Orada bir enerji boşalımı meydana geldi. 6.2 orta büyüklükte bir depremdir. Büyük depremler ise 7 ve üzeri büyüklükte olanlardır.” ifadelerini kullandı.
Bingöl, Marmara Denizi’nde daha önce büyük depremler yaşandığını da hatırlatarak, “1766 yılında 7’nin üzerinde bir deprem meydana gelmiş. Yaklaşık 260 yıl önce olmuş. Kuzey Anadolu Fay Hattı’na bakacak olursak, yılda ortalama 2 santimetre hareket ediyor. Bu veriler dikkate alındığında, 250 yıllık süre dolmuş durumda.” diye konuştu.
"Orta Marmara’nın altı kırılmaya müsait"
Orta Marmara’daki deniz tabanının kırılmaya daha müsait bir bölge olduğunu belirten Prof. Dr. Bingöl, “Ancak doğuya doğru olan yaklaşık 85 kilometrelik kısım henüz kırılmaya müsait değil. Orası hâlâ kırılmadı. Orada bir deprem bekleniyor. 6.2’lik deprem bu büyük deprem riskini tamamen ortadan kaldırmadı. Orası kırılacak; ancak bu kırılma tek seferde mi olacak, yoksa küçük küçük kırılmalarla mı ilerleyecek, bunu bilemiyoruz.” dedi.
Maraş depremini örnek gösteren Bingöl, “6 Şubat 2023’te önce 7.7 büyüklüğünde bir deprem oldu, ardından 9 saat sonra Elbistan’da 7.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Enerji birikimi doğudaki kırılmayı hızlandırmıştı. Şimdi Marmara’da da küçük depremlerle enerji boşalımı mı olacak, yoksa tek büyük bir deprem mi olacak, henüz bilemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
"Deprem olacak, ancak zamanı belli değil"
Şener Üşümezsoy’un "hiç deprem olmayacak" yönündeki görüşüne katılmadığını belirten Prof. Dr. Bingöl, “Orada deprem olacak. Ne zaman olacağı konusunda net bir şey diyemiyoruz. Olma ihtimali yüksek; yüzde 47-50 civarında. Parçalı kırılırsa 7 büyüklüğünü görmeyiz; ancak tek kırılma olursa, 85 veya 100 kilometrelik bir kırılmayla 7'nin üzerinde bir deprem meydana gelir. Ümit ederiz ki parça parça kırılma gerçekleşir.” ifadelerini kullandı.