Önceki gün “Mobilyacı 100 bin kişi arıyor” başlıklı haber dikkatimi çekti. Haberde;Mobilya Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet Güleç’in açıklaması Mobilya Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet Güleç, bugün mobilya sektörünün 100 bin mavi yakalı insan ihtiyacı olduğunu. 36 bin üretici ve 500 bin istihdam ile Türkiye ekonomisini önemli sektörlerinden biri olduklarını, Bugün gençlerin ilk hedefinde beyaz yakalı olmak var. ‘Mavi yaka’nın değerini artırmamız lazım. İmalatta veya makine başında çalışan teknik elemanımız yok. Masada oturan ile emek gücü ile çalışan arasında bir değer farkı olmadığını öğretmemiz lazım. ‘Mavi yaka’nın Türkiye ekonomisine katkısı büyük. Mobilya sektörünün, eski usta diye tabir ettiğimiz marangoz, döşemeci ve boyacıya ihtiyacı var. Bu anlamda sektörümüzün 100 bin nitelikli elemana ihtiyacımız var. gençler masa başı iş peşinden koşarken işçi bulamamaktan dert yanıyor bu olay düşündürücü olduğu kadar da geleceğimiz adına üzüntü verici bir olay.
Türkiye’de merkezi yerleştirmeler dışında genellikle Belediyeler doğrudan eleman alabiliyorlar. Cemaat, Tarikat, Aşiret ve Siyasiler işe yerleştirmelerde etkili oluyor. ikincisi ise çalışmayalar sosyal yardımlaşma vakıflarından yardım alıyor. çocuk başına eğitim yardımı alıyor. çalışacak gücü var. ama çalışmıyor. vasıflı ,liyakatlı olanlara öncelik verilmiyor. Cemaat, Tarikat, Aşiret ve Siyasiler ile bağlantılı olmayanlar işe yerleşemiyor. iki fakülte bitirse de boş. Kahvehaneler, lokantalar, pastaneler, Ayakkabı tamircisi ile ,kalaycı ile, bakırcı ile,kilimci ile, keçeci ile, demirci ile,ayakkabı üretici ile,marangoz ile , terzi ile daha doğrusu tüm meslek mensuplarının tek derdi çırak bulamamak olduğunu belirtiyor. Mobilya sektörü 100 bin kişi arıyor iş verecek kimse gitmiyor.
insanlara balık tutmaya değil balık yemeği öğrettiğimiz sürece kaynaklar yatırıma değil. iş olduğu halde çalışmaylara harcanır.