İsrail, BOP ve İşbirlikçileri

Tarih sahnesine çıktığından beri sebep olduğu ölümler yüzünden sabıka dosyası son derece kabarık olan terörist devlet İsrail şimdi de yamağı Hamas ile birlikte Müslüman katliamına başlamış bununla yetinmemiş hastaneyi de vurarak beş yüz insanı öldürmüştür.
Bölgemizde 22 ülkenin sınırlarını değiştirmek üzere hazırlanan Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) amacına ulaştırmak uğruna mazlumların kanını dökmekten çekinmeyen terörist İsrail’in insanlık suçu içeren son eylemiyle Hamas’ın birlikteliği tamamen ifşa olmuştur.
Ortadoğu’da faaliyet gösteren diğer bütün terör örgütleri gibi Hamas’ın da ağababası İsrail’dir.
Neredeyse dünyadaki bütün ülkelerin vatandaşları tepki gösteriyor, eylemler yapılıyor, protesto gösterileri düzenleniyor ama başbakan, devlet başkanı veya cumhurbaşkanı düzeyinde ciddi bir tepki duymadık, çünkü birçok ülkenin başında terörist İsrail’in gizli veya açık desteklediği siyasi liderler var.
Halkın içi kan ağlıyor ama liderler yuvarlak açıklamalar, göstermelik arabuluculuk maskaralıklarına devam ediyor. Dünyada elini masaya vurup, İsrail’e parmak sallayarak, net bir şekilde tavır koyan bir lider çıktı mı?
Yok!
Ama Hristiyan olan Amerika, İngiltere, Almanya açıktan destek vererek terörist İsrail’den yana tavır koydular ve İslam’a karşı nasıl birlik olduklarını gösterdiler.
Müslüman ülkeler olarak biz neler yapabilirdik.
Dünya üzerinde elliden fazla Müslüman devlet var.
Bu Müslüman ülkeler ikişer tane savaş uçağı gönderip İsrail’i bombalasaydı, İsrail sınırları içinde bırakın insanı, canlı kalan bir böcek bile bulamazdınız.
Bu Müslüman devletler birer tabur asker gönderseydi. Bu askerler İsrail’e bir kara harekatı yapsaydı. O kadar askerin geçtiği topraklarda yıllarca ot bitmezdi.
Bırakın uygulamayı bu ihtimalleri hiçbir lider aklından bile geçiremedi.
Pekiyi silahı, uçağı, bombayı bir kenara bırakalım…
Diyelim ki, sıcak savaşa hiç kimse cesaret edemedi.
Konforunuzdan, kazancınızdan da mı feragat edemediniz?
57 Müslüman ülke arasında İsrail ile ticari anlaşması olmayan bir ülke var mı?
Sebze meyve tohumunu, tarım ilacını, tıbbi cihazları, kimyasal ilacını, silahlarını, savaş uçaklarını, sıcak ve soğuk içeceklerini, hazır yiyeceklerini ve daha aklımıza gelen gelmeyen bütün her ihtiyacını İsrail’den satın alan -güya- Müslüman ülkeler, terörist İsrail ile yaptığınız ticari anlaşmaları iptal edecek cesaretiniz olsaydı Yahudi ekonomisi batardı.
İsrail’in açık pazarı konumunda olan Müslüman ülkeler silkinip kendine dönmelidir. Bu katil teröriste daha fazla para kazandırmak, mazlumlara daha fazla zulme sebep olacaktır.
Biraz cesaret ve birlik olmak bu sorunu çözer diyecek gibi oluyorum ama birçoğunun başında emperyalizmin uşakları bulunan Müslüman ülkelerin bir olması, iri olması, diri olması mümkün değildir.
Bu yüzden Müslüman ülkelere güçlü bir “baş” lazım…
Bu baş, tarihte olduğu gibi bugün de Türk milletidir.
Türk milletinin dolayısıyla Türk devletinin güçlü olduğu dönemlerde dünyadaki Müslümanlar hatta bütün insanlık âlemi zulümden kurtulmuştu.
Türk milleti hükmettiği coğrafyada adaleti sağlamış aynı zamanda dünyanın bütün bölgelerindeki zalimlere de diz çöktürmüş, baş eğdirmiştir.
O zaman Çin işgali altındaki Doğu Türkistanlı, İran’daki Azerbaycanlı, Irak ve Suriye’deki Türkmenleri ve dünya üzerinde esaret altındaki bütün Türklerin özgürlerine kavuşmalarını dilemeliyiz. Türk milleti güçlü olmalı, birleşerek tek yumruk olmalı ve başta İsrail, Amerika olmak üzere emperyalistlerin tepesine inmelidir!
Ayrıca İsrail’in alçak saldırıları sonucu, heyecanlanan, damarlarındaki asil kanı coşan ve meydanlara çıkarak kendince eylemler yapan, güvenlik güçlerimize saldıran cahillerin öğrenmesi bakımından yazıyorum:
İsrail’e karşı savaşmak istiyorsanız Askerlik Şubesine dilekçe ile başvuracaksınız, sonrasında devletimiz uygun görürse sizi cepheye gönderir ama sokaklarda taşkınlık yaparak devletin itibarıyla oynamak kimsenin haddine değildir.
…ve her zaman dediğim gibi; önümüzdeki dönemde dünyanın en büyük sorunu göçmenler olacaktır. Bizim bu dalgayı en az zararla atlatabilmemiz için İsrailli veya Filistinli yeni sığınmacı kabul etmememiz ve mevcut sığınmacıları da bir an önce geri göndermemiz gerekmektedir.
Son olarak; geçmişte milletimize ve devletimize karşı sergilemiş oldukları bütün düşmanlıklara rağmen Müslümanlık ortak paydasında birleştiğimiz Filistinlilerin bu saldırıları en az zararla atlatmalarını diliyorum.