Şanlıurfa’nın geleneksel ürünlerinden biri ise isottur. İsotun evlerde üretimi çok zahmetli olduğundan dolayı altın gibidir. Şanlıurfa’da bu nedenle komşular ve akrabalar birbiri ile sohbet ederken ne istersen iste ama isot isteme derler. Bunun da nedeni hem maliyetli hemde zahmetli olmasıdır. Yaş biberin alınması ile evlerinde doğranması, sonra damda naylonlara konulması ve her akşam bakılıp karıştırılması ve siyahlatmak için terletilmesinin sağlanması ve daha sonra kurutulması, kurutulduktan sonra çekilmesi ve zeytinyağı ile karıştırılıp havalandırılması ile elde ediliyor. İsotuna göre 10 kilo ile 15 kilo yaş biberden 1 kilo kuru biber elde ediliyor.organik olarak elde edilen bu biberler ile yıl boyunca evde yapılan yemeklerde isot lahmacun, çiğköfte başta olmak üzere hemen hemen tüm yemeklerde kullanılır. İsotlarda 7 kat c vitamini olması, mide başta olmak üzere bir çok hastalığa da iyi gelmektedir. Bu kaliteli biberler için birde uygun ortamlarda yapılmayan, konsorejen madde içeren ucuz satılan biberler ise insan sağlığını tehlikeye sokmaktadır. Biberde iyi ve kötü vardır. Ya iyidir ya kötüdür. Bunun ortası yoktur. Özellikle fabrika biberleri üretiminde sağlıklı koşulların olmadığı biliniyor. Güneşte değilde makinede kurutuluyor. Normal olarak doğal ortamlarda kurutulmalıdır. Bu üretimden sonra esnafımıza da görev düşüyor. Organik gerçek urfa biberi dışında turistlere fabrika ve diğer illerin ucuz biberlerini urfa biberi diye satmamaları gerekir. Çünkü , bir turistten 10 lira fazla kazanım derken binlerce turist kaybettiğimizi bilmeliyiz.