Bugün depremin on birinci günü, on binlerce canımızı kaybettik…
Neredeyse bölgedeki her iki binadan biri çökmüş veya ağır hasar almış…
Enkaz altından cesetler çıkarılmaya devam ediyor…
Çadırlarda, konteynırlarda, misafirhanelerde, otellerde ve hayırseverlerin açtığı evlerdeki geçici duruma alışmaya çalışan, bedenleri ısınsa da yürekleri üşüyen acılı insanlar…
…………………
Önümüzdeki bir-iki hafta içinde enkaz tamamen kaldırılacak ve yeni konutların yapımına başlanacak…
Cumhurbaşkanının “yeni konutlar fay hattının uzağına yapılacak” açıklaması son derece doğru ve yerinde bir karar…
Deprem bölgesindeki toplam 120 belediyenin arasında bu konuda çalışma yapan var mıdır?
Umarım vardır!
Ama bu işi “yerel seçime endeksli” düşünen belediyelere bırakmamak gerekir.
Merkezi hükümet bu yetkiyi belediyelerin elinden almalıdır.
İnşaat Mühendisleri Odası,
İnşaat Mühendisliği Fakültesi,
Jeoloji Mühendisleri Odası,
Jeoloji Mühendisliği Fakültesi,
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,
Orman Müdürlüğü,
Şehir Planlamacıları Odası,
Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlamacısı Bölümünden temsilciler ve belediyeden ise sadece İmar Müdürlüğünü temsilen bir yetkilinin katılmasıyla bir komisyon oluşturulmalıdır.
Bu komisyon, yapılacak deprem konutları için hem fay hattının hem de mevcut şehir merkezinin en az beş - altı kilometre uzağında bir yer belirlemeli ve yeni mahalleler belirlenen bu noktaya kurulmalıdır.
Yapılacak bu konutlarla ilgili her türlü izin, denetim, yetki ve sorumluluk bu komisyonda olmalıdır.
On binlerce konuttan oluşacak bu yeni yerleşim alanı, otopark, kreş, okul, kütüphane, market, kapalı pazar alanı, fırın, banka şubesi, spor salonu, basket ve futbol sahası, sağlık ocağı, eczane, çok amaçlı salon, sinema salonu, tiyatro salonu, çay bahçesi, lokanta ve gençlik merkezi gibi donatılarla cazibe merkezi haline getirilmelidir.
Komisyon yer seçimi konusunda çok dikkatli davranmalıdır. Çünkü şehirden uzakta seçilecek bu alan ile şehir merkezi arasındaki boşluk en fazla birkaç yıl içinde yeni kurulacak mahallelerle dolacaktır.
Oluşan gecekondu mahallelerini, plansız binaları, daracık sokakları, bitişik nizam yapıları ve depremde çöken milyon liralık evleri görünce belediyelerin bu işi yüzüne gözüne bulaştırdığına emin olduk…
İşte bu yüzden artık belediye, inşaat ve yapı işlerine karışamamalı, bu yetki belediyeden alınmalıdır.
Belediyenin görevi artık sadece, komisyonun uygun göreceği yeni yerleşim alanlarına gereken alt yapı hizmetini vermek olmalıdır.
İllerde -en az- bu standartlara sahip komisyonlar oluşturularak inşaat izin, denetim, yetki ve sorumluluğunun belediyelerden alınarak bu komisyonlara verilmesi için gereken Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin çıkarılması için basın kuruluşları ve milletvekilleri konuyu gündemde tutmalıdır.
Bu konu kesinlikle partiler üstü bir konudur.
Bu konu milletimizin can güvenliği ile ilgili bir konudur.
Bir insanımızın bile hayatı siyasetten, seçim sandığından ve partilerden daha değerlidir.
Yıkılan binaların yerine aynı yöntemle, aynı düzenle, aynı malzemeyle, aynı binaları yapmak intiharla eş değerdir.
Bu intihara göz yuman herkes vebal altında kalacaktır.
İntihara engel olalım!