HOŞ GELDİN YA RESULULLAH

Selamün aleyküm kıymetli gönül dostlarım Şanlıurfa gazetemizin kıymetli müdavimleri hepinizi sevgiyle saygıyla muhabbetle selamlıyorum.
Evet bugün hasretini çektiğimiz , müslümanlar için çok önemli bir gün olarak kabul edilen, peygamber efendimiz Hz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellemin doğum günü
O gelmeden önce cahiliye döneminde insanlar kendi kanunlarını kendileri yapıyor , taştan tahtadan yapılmış putları ilah ediniyor,bir tek Allah'ın varlığından ve birliğinden habersiz bir şekilde yaşayıp gidiyorlardı, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor ,bozgunculuk, zulüm ve haksızlık dünyanın her yerinde yaygın bir şekilde devam ediyordu , kuvvetli zayıfı eziyor ve dünyada zulüm bitmek bilmiyordu.
Evet Rebiulevvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi  571 yılında Abdullah ve amine'den olma Hz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vessellem dünyaya geldi.
Hz peygamber efendimizin dünyaya gelişini müjdeleyen bu sırada görülen harikalar peygamber efendimizin mucizelerindendi.
Bunlardan biride efendimizin dünyayı şereflendirdigi gece görülen nurdu.
Peygamber efendimizin annesi Hz Amine 'nin yanında o sırada osman bin as'ın ve
Abdurrahman bin avf'ın anneleri bulunuyordu.her üçüde şöyle dedi ,
Doğum sırasında öyle bir nur gördük ki
O nur bütün doğuyu ve batıyı ışıklandırdı.
Bildiğiniz gibi, İslâmiyetten önce Kabe'de yüzlerce put bulunuyordu. Bunların çoğu, Efendimizin dünyaya gelişi sırasında baş aşağı yuvarlandı.  Putperest bir insan olan Fars Kralı Kisra'nın sarayı, Efendimiz dünyaya geldiği sırada sanki deprem geçiriyormuş gibi sallanarak çatladı ve sarayın on dört kulesi devrilerek yerle bir oldu.

Sava'nın mukaddes kabul edilen küçük denizi, Peygamberimiz doğduğu gece, toprak tarafından yutularak yok oldu.

Ateşe tapan mecusîlerin tanrı olarak kabul ettikleri mukaddes ateşleri, bin seneden beri yanmaktaydı. Bu ateş, Peygamberimizin dünyaya geldiği gece aniden sönüverdi. Yani Cenâb-ı Hak, o anda doğan çocuğun ileride bir peygamber olacağını ve ateşe ya da putlara tapan bütün müşriklere üstün geleceğini haber veriyordu.
Efendimiz, çocuk yaşlarda iken sütannesi Halime-i Sâdiye'nin yanına gittiğinde, Halime'nin malları artar ve keçilerinin sütünde inanılmaz bir artış görülürdü. Oysaki bütün kabile, o sırada büyük bir geçim derdi ve kıtlık içindeydi.  Halime ve eşi, gölge yapmak üzere Peygamberimizin üzerinde çoğu zaman bir bulut durduğunu görerek hayrete düşüyor, bunu da herkese anlatıyorlardı.

Çocuk yaşlarındayken Peygamber Efendimizle ilgilenenlerden biri de, Ümmü Eymen adlı mübarek bir hanımdı. Ümmü Eymen, şöyle diyordu: "Peygamberimiz, açlık ve susuzluktan ötürü hiç bir zaman şikayet etmedi. Ne küçüklüğünde, ne de büyüyünce."

Efendimiz, peygamberlik görevini almadan önce, Hazreti Hatice'nin hizmetkârı olan Meysere ile birlikte bir ticaret gezisinden dönmüşlerdi. Daha sonra Efendimizle evlenecek olan Hatice Validemiz, Peygamberimizin başı üzerinde duran iki meleğin bir bulut gibi O'na gölge yaptığını görerek dehşete düştü ve bunu hemen Meysere'ye söyledi. Meysere'nin cevabı şu oldu: "Ben, bütün yolculuğumuz sırasında aynı şeyi görüyordum."
Yine peygamberlikten önceydi. Efendimiz, dinlenmek üzere bir ağacın altına oturduğunda, kupkuru olan o yer birden yeşillendi. Ve ağacın dalları, O'nun üzerine doğru eğilerek kendisine gölge yaptılar

Peygamber efendimizin dünyaya teşriflerinin yıldönümü olan bu mübarek gecenizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan temenni ederim,
Peygamber efendimiz Hz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi veselleme layıkıyla ümmet olmayı Rabbim cümlemize nasip eylesin 

MEHMET EMİN GÜLTOPRAK