HEDER OLAN HAYATLAR

 Son yıllarda çocuk kaçırma ve istismarı olaylarında artışlar yaşanmakta, bu durum başta aileler olmak üzere, herkesi çok ciddi oranda etkilemektedir. İlgililerin acilen bu olaylara bir çözüm bulma konusunda çalışma yapması, acilen çözüm üretmesi gerekmektedir. Yoksa her geçen gün biraz daha umutsuzluğa kapılıyoruz. Adeta aileler çocuklarını eve hapsetmek zorunda kalıyorlar. 

        Bu konuda yasal düzenlemelerin yapılması, verilecek cezaların caydırıcı olması gerekir. Bu cezalar idam gerekiyorsa idam olmalı ama ne olursa olsun  caydırıcı olmalı. 1980 li yıllarda Cezaevlerine ders vermek için giriyordum. O zamanlar bu çocuk katilleri ırz düşmanları  cezaevine düştüğünde, çok hüküm almış olan tutuklular bu katilleri cezaevinden sağ çıkarmazlardı. Bir kuytu köşede şişler, işlerini bitirirlerdi. Şimdi durum nedir bilmiyorum. İnşallah bu adet devam ediyordur. Bu arsız uğursuzlar o kadar canımızı yakıyor ki, elimizden gelse, elimize verseler linç etmek istiyoruz. Ulan bre zalimler, bre vicdansızlar sizde hiç insanlık yok mu? Sizde hiç vicdan merhamet yok mu? O küçücük, minnacık korumasız, aciz bedenlerden ne istiyorsunuz. Demek ki onlarda bir o kadar acizler ki, güçleri ancak o savunmasız masumlara yetiyor. Allah sizin belanızı versin, vermiş oluyor da. Sizler daha nasıl, hangi yüzle toplumun karşısına çıkarsınız. Size kardeşleriniz dahi güvenmez, çocuklarını sizden uzak tutar. Anlasanız bu bile size büyük bir cezadır. Ama bunlar arsız, utanmaz aşağılık kişilerdir. Onlarda bunu anlayacak dimağ, kapasite nerede…

        Güvenlik güçleri önleyici tedbirleri bir daha gözden geçirmeli ve ilave tedbirleri ivedi olarak devreye koymalıdır. Güvenlik kameralarında kaçaklar, hırsız uğursuzlarla beraber bu körpe yavru avcıları da izlenmeli, ailelere gerekli eğitimler verilmelidir.

        Aileler çocuklarını daha sıkı takip etmeli, arkadaşlarını, güzergahlarını yeniden gözden geçirmeli, çocukları ile iyi iletişim içerisinde olmalı, sorunlarına eğilmeli, sorunları kendileri çözmeli, yabancı şahıslara itibar etmemeleri öğütlenmeli, kötü niyetli kişilerle karşılaştıklarında yapacakları öğretilmelidir. Çocuklarımız o kadar iyi niyetli ki bir şeker dahi onlarla irtibat kurmaya yetiyor. Bu eskiden olsa çok güzeldi belki!! ama artık bugün için çocuklarımızın bu tercihlerini değiştirmemiz, hem de acilen değiştirmemiz gerekir. Hatta çocuklarımızın kesinlikle başkalarının elinden bir şeyler almamaları öğütlenmeli, bu konuda kesin olarak müsemmasız bir tavır oluşturmamız gerekir. Düşünebiliyor musunuz!! Leyla oyun oynamak için o mirasçı olması, akraba olması gereken komşuya gidiyor, üç beş saat sonra o vicdansız, ahlaksız, namusuz adam tarafından körpe vücudu heder edilip, metruk bir direğin dibine gömülüyor. Hay Allah ta senin bedenini kurda kuşa yem eder inşallah. Arsız, uğursuz, namusuz cibilliyetsiz herif. Bu toplumun bir ferdi olarak yeter artık diyoruz yeter.. Bu anne babaların gözyaşları dinsin. Leylalar, Mehtaplar, Gamzeler, Ayşeler Fatmalar, hatta Aliler, Ahmetler daha fazla heder olmadan bir şeyler yapın, bir şeyler yapalım ve bu acıyı dindirelim. Bu arsız uğursuzların yüzlerine tükürelim, gerekirse linç edelim, örnek olsunlar ve hep beraber C. Allaha da yalvaralım, inşallah onlara bu acılardan daha beterini tattırsın, yaşatsın..

        Bu arsız uğursuzların cezalarını çekmeleri dileklerimle, gözyaşının olmadığı bir dünya da yaşamak umuduyla, kalın sağlık ve esenlikle….