Türkiye tarım ve hayvancılık alanında dünyanın en önemli ülkelerinden birisi iken yanlış politikalar ile hayvancılığa gerekli önem verilmemesi ile Türkiye’deki havyan sayısını düşürülmesine neden oldular.
Türkiye’nin 1940 yılında çayır mera ve kışlak alanı varlığı 44,2 milyon hektar iken, 1960 yılında bu rakam 28,7 milyon hektara geriledi 2014 yılında ise toplam çayır ve mera alanı 14,7 milyon hektara düştü. 1980 yılında 85 milyon olan hayvan varlığımız bugün 53 milyona geriledi ve hayvan varlığı 32 milyon azaldı. TÜİK verilerine göre, 1988 yılında toplam ekilebilir tarım arazisi 27 milyon 773 bin hektar iken 29 yıl sonra 4 milyon hektar azalarak 2016 yılında 23 milyon 763 bin hektara geriledi.
Bugüne kadar gelen Tüm Hükümetlerin hayvancılık alanında uyguladıkları hayvancılık politikalarının başarısız olduğunu görüyoruz. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına gelen Dr.Ahmet Eşref Fakıbaba atandı. 50-60 yıllık sorunu çözmek kolay değil. Fakıbaba ithalat yoluyla da olsa kısa vadede et fiyatlarının düşmesini sağladı. Esas önemli olan Hayvancılığın desteklenmesi projesidir. Yerli üreticiyi desteklemedir. Fakıbaba açıklamalarında, kısa zamanda özellikle küçük aile işletmelerini devreye sokacağız. Özellikle kadını sigortalı yapabilecek bir sistem, kadının bakabileceği beş tane büyükbaş hayvan, 30 tane küçükbaş hayvan vereceğiz. Onu sigorta yapacağız, gerekirse ahır yapacağız.
Daha önceleri de hayvancılık destekleri verildi. Ahırlar yapıldı. Paraları aldılar ve hayvancılık yapmadılar. Ahırlar boş kaldı. Bu desteklemenin illerde dürüst idarecilerin gerçek çiftçileri bulup desteklemeleri gerekir. Siyasilerin, tarikatların yakınları desteklenmemelidir. Rant olmadığı takdirde başarı neden olmasın.
Gerçek çiftçilerin tespit edilip, Eskiden olduğu gibi hayvancılığı köylere mezralara yayıldığı takdirde, et, süt ve hayvansal ürünler artacaktır. Hayvancılığın kurtuluşu budur….