Türkiye’de yapılan araştırmalarda Kişi başı yıllık ekmek tüketimi 165 kilogram. Ekmek sektörü 7 milyar dolarlık bir pazar, bunun yüzde 95’e yakınını ise paketsiz ekmek oluşturuyor. Bir evde bir kişi bir yıl boyunca bisküviden pastadan simide kadar bütün unlu mamulleri göz önüne aldığında yaklaşık 7 bin liralık tahıl tüketiyor. Unlu mamullerde 50 milyar dolarlık üretim var, bunun yüzde 90’ı ise yerli. Ekmekte ciddi bir israf var. Türkiye’de günlük ortalama 100 milyon ekmek yapılır. Günde 10 milyona yakın, yılda 3.6 milyar ekmeği israf ediliyor.Türkiye’de eğer israf önlenmiş olursa Türkiye’de ne dış borç nede iç borç nede fakir kalır.Aileler ihtiyacı kadar ekmek alacaklarına fazla ekmek alıyorlar. Bayatını da değerlendirmeyince çöpe gidiyor. Yine lokantalarda yemek ve ekmek israfı had safhada bulunuyor. Yemek yiyen bir kişiden artan ekmek ve yemek çöpe dökülüyor. Kişinin el vurmadığı ekmekte olsa yemekte olsa yine çöpe dökülüyor. Halbuki fakirlerin yemesi için bunlar kullanırsa o lokantanın çevresinde ve civarında fakirler devamlı gelip bu heba olacak yemekleri yiyebilirler.sokakta dilenen veya mahalle dilenmez dilencilerin evlerine gönderilse dahi çöpe atılmaz ve değerlendirilir. halbuki buğdaydan ekmeğe gelen aşamalardan bahsedersek, önce çiftçi buğdayı ekiyor. Ekim ve kasım gibi. sulaması ,gübrelemesi ve Haziran ve Temmuz gibi biçiliyor. buğday un fabrikasına geliyor. una dönüşüyor. fırınlara satılıyor. fırında ise un , maya ve girdiler ile hamura dönüşüyor. işçiler tarafından şekil verilerek ekmeğe dönüşüyor ve tüketicinin sofrasına geliyor.bu zor aşamalar nedeni ile ekmeğin kıymatini bilmeliyiz.