Yapılan bilimsel araştırmalar, ağız ve diş enfeksiyonlarının depresyon, anksiyete ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlarla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.
Prof. Dr. Özkan, kronik diş eti hastalıkları ve enfekte diş köklerinin vücutta sürekli bir inflamasyon kaynağı oluşturduğunu belirtti. Bu durumun, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine ve beynin stresle başa çıkma mekanizmalarını olumsuz etkileyen pro-inflamatuar sitokinlerin artışına neden olduğunu açıkladı. Özkan, yapılan çalışmalarda periodontal hastalığı olan bireylerde depresyon riskinin iki kat arttığı, ayrıca anksiyete riskinin de yükseldiği vurgulandı.
Ağız, diş, dişeti ve çene bölgesindeki kronik ağrıların beyin üzerinde stres yaratabileceğini belirten Prof. Dr. Özkan, "Diş ağrısı çeken bir kişi, uykusuzluk, yemek yeme güçlüğü ve konuşma zorlukları gibi sorunlarla karşılaşır. Bu tür rahatsızlıklar, vücutta sürekli stres yanıtını tetikleyerek anksiyeteyi artırır. Ayrıca, diş ağrısı nedeniyle uyku kalitesi bozulduğunda, depresyon riski de önemli ölçüde artar" dedi.
Prof. Dr. Özkan, ağız sağlığının sosyal ve psikolojik etkilerine de dikkat çekti. Diş kaybı, kötü ağız kokusu, diş eti çekilmesi ve çene kemik erimesinin özgüven kaybına yol açtığını, bunun da özellikle genç yetişkinler üzerinde psikolojik baskı oluşturduğunu söyledi. Diş kaybı olan bireylerin depresyon riskinin %30 daha yüksek olduğuna dikkat çeken Özkan, estetik kaygıların bu durumu daha da derinleştirdiğini belirtti.
Ağız ve diş sağlığının beyin sağlığı üzerindeki etkilerini de açıklayan Özkan, "Ağızda uzun süreli iltihap varlığı, alzheimer gibi nörolojik hastalıklarla bağlantılı olabilir. Beta-amiloid plakları, bu tür hastalıkların gelişiminde kritik rol oynar" dedi. Özkan, diş hekimleri ve psikiyatristlerin iş birliğiyle entegre tedavi yaklaşımının, hem ağız sağlığını hem de mental sağlığı iyileştirebileceğini vurguladı. Düzenli diş hekimi kontrolleri ve sağlıklı beslenme ile bu olumsuz etkilerin önlenebileceğine işaret etti.
Prof. Dr. Özkan, ağız hijyenine özen göstermenin sadece diş sağlığını değil, aynı zamanda psikolojik sağlığı da olumlu etkileyebileceğini, günde en az iki kez diş fırçalamanın ve diş ipi kullanmanın önemli olduğunu belirtti. Ağız sağlığının yalnızca estetik bir kaygı olmadığını, bedensel ve zihinsel denge için hayati bir öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.
