Çin'in Uygur Türklerine karşı soy kırım uygulaması

Abone Ol

 
Çin’in genel hukuk ilkesi olarak bilinen masumiyet karinesini hiçe sayan “suçu önceden önleme prensibi” ile herhangi bir suçu bulunmayan ve mahkeme edilmeyen milyonlarca insan “ayrımcılık, aşırılık ve terör” suçlamalarıyla toplama kamplarına koydular. Toplama kamplarında keyfî güç kullanımı, özgürlüğün sistematik olarak kaldırılması, kültür ve inançların tahkiri, ideolojik baskılama, insanlıktan çıkarma, taciz, tecavüz, fiziki ve psikolojik işkence, cinayet ve soykırım suçları işlenmektedir. Kısacası bu kamplar, tüm insan haklarının ihlal edildiği yerlerdir.Çin, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ilan edilen tüm hakları gasp etmekte, BM Soykırım Sözleşmesi’nde bulunan beş maddenin tamamını ve dahi Roma Statüsü’nde düzenlenen “Soykırım Suçu ve “İnsanlığa Karşı Suçlar”ın tamamını ihlal ettiği görülüyor.
Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin nüfusun ciddi ölçüde azaldığı da hem raporlara yansıyor hemde Çin dışındaki Uygur Türklerinin açıklamalarına da yansıyor.  Uygur Türklerinin nufusunun azalması ile ilgili araştırma dikkat çekiyor. . Avustralya’nın “Mercatornet” adlı araştırma sitesinde yer alan, William Huang’ın hazırladığı “Dünya Doğu Türkistan’daki Demografik Katliama Göz Yumuyor” adlı bir raporda, Uygur nüfusunun son üç yılda ciddi ölçüde azaldığı, ancak dünyanın Doğu Türkistan’ındaki demografik değişikliğe göz yumduğu ifade edildi. Nüfus değişiminin Doğu Türkistan’da kampların kurulmasıyla başladığını belirten raporda, 2017’de bölgede 1000 kişide yüzde 15.88 olan doğum oranın, 2018’de üçte birden daha fazla bir düşüşle yüzde 10.69’a gerilediği ve yıllık doğal nüfus artış oranının 1000 kişise yüzde 11.40’tan yüzde 6.13’e düştüğü aktarıldı. Miami Üniversitesi’nden Profesör Stanley Tups, rapora ilişkin 12 Mayıs’ta verdiği röportajda, Doğu Türkistan’daki anne babalardan birinin ya da her ikisinin kamplarda tutuklu kalmak ve siyasi baskılar nedeniyle çocuk sahibi olamadıklarını söyleyerek nüfus artışının azaldığını ifade etti. Tups nüfus artışını engelleyen bir başka etkenin ise Uygur gençlerin çalıştırılmak üzere Çin’e gönderilmesi olduğunu söyleyerek bu durumun gençlerin evlenme ve çocuk sahibi olma şansını azalttığını belirtti.
Çin’e ekonomik yaptırım uygulanması durumunda ancak geri adım atması sağlanabilir. 1,5 milyar nufusunun ekonomik sıkıntıya düşmesi ile iktidarın yıkılması mümkün olabilecektir.