İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık, ülkeler arası su krizleri ve gıda da mücadeleleri  gündeme getirirken, Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yapılan bir araştırmada Türkiye’nin 7,7 milyon tondan fazla gıdayı israf ettiğini ortaya çıkardı. Türkiye’de Daha ürüne dönüştürülmeden bir kısım orada israf oluyor.
 İsraf ve gıda kayıplarını birbirine karıştırılmaması gerekiyor. İsraf ürünlerin üretiminde meydana gelen kayıplarla birlikte kişilerin alışkanlıkları sonucu evlerde, mutfaklarda yapılan hatalı uygulamalar ve ürünlerin tam olarak işlenmemesinden kaynaklanan kayıplar olarak biliniyor. Ancak, fabrikalarda, kamu kurum ve kuruluşlarındaki yemekhanelerde, lokantalarda, pastanelerde artıkların çöpe atılması israf değil mi ?
Stok yapıp fazla para kazanma hırsında olan tüccarlar ürünlerin bozulmasına yakın zamanda piyasa sürüyorlar. Şanlıurfa’ya sebze ve meyvelerin çoğunluğu Adana, mersin ve Antalya’dan geliyor.ürünlerin bir çoğu tazeliğini yitiriyor.Semt pazarlarına, Hal pazarlarına bakıldığında birçok ürün daha pazara çıkmadan doğru muhafaza yapılmaması sonucu zaten kayıplara uğruyor. Çürüyor ve tüketicinin bu ürünlere yönelmesini engelliyor. Üretici ve son satıcılar zarar etse de milli servet yok oluyor.
Gıda ile ilgili düzenlemeler yapılıyor. Yeni düzenlemelerde Bu durumu önlemek için tek bir kontrol noktasından planlama yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Bu yapılmadığı takdirde  israf ve kayıplar artmaya devam edecektir.