Son yaşanan olaylarda gösterdi ki batıdan bize dost olmaz. Hani bir ata sözümüz var ya; Kurt’tan Post, Batıdan bize dost olmaz. Geçmişte beraber savaşa girdiğimiz, onlara o kadar ayrıcalıklar tanıdığımız, hali hazırda 5-6 milyon gurbetçilerimiz ile bu ülkelerin ekonomilerine ciddi katkı sağlar iken, başta Alman’ya olmak üzere Hollanda Fransa’nın derdi ne, neden birden bire bize düşman kesildiler, bildiklerimizi gördüklerimizi dilimizin döndüğünce izah edeyim. Birincisi batılı ülkelerde yükselen Milliyetçi akımlar, siyasilerin oy kaygısı ile çark edip, bu tür popilist söylemlerin arkasına saklanmalarını sağlamıştır. Bu tür söylemlerin ömrü uzun değildir, seçim bitti mi, çark edip nerede kalmıştık diyebilirler.
İkincisi ve en önemlisi, bu ülkelerin her birinin ayrı ayrı Türkiye üzerinde hesapları var. Bu hesaplar ya tutmamakta veya sapmalar göstermektedir. Bu sapmalar onları kızdırdığı için söylemlerin tonu ve biçimi değişmektedir. Fransa ve Almanya’nın PKK’ye destek verdiğini artık sağır sultan biliyor. Akıl hocaları İngilizler de dahil, onların yaptığı BOB, KOP, B.. planları sapma gösteriyor. Hatırlarsınız doğu ve güneydoğu bölgelerimizde turist, gazeteci kisvesi altında, az Fransız Alman casusu yakalanmadı, umarım bu hain tilkilerin, tanımadıkları o coğrafyalarda kuşların, çiçek, börtü böcek resimlerini çekiyorduk yalanlarına kanacak kadar saf değilsiniz. Son zamanlarda Türkiye’nin savunma sanayine önem vermesi, onların İnsansız hava araçları, onların mühimmatları ile PKK ile mücadele etmediği için gelişmelerden haberleri olmuyor. PKK’nin zayiatı artıyor, hareket kabiliyetini kaybediyor. Türk ekonomisine istedikleri kayıpları verdiremiyorlar. Silahları, mühimmatlarını Türkiye’ye satamıyorlar, bu da onları sinirlendiriyor, çılgına döndürüyor herhalde.
Daha da önemlisi karşılarında dişe diş, göze göz mücadele eden Türkiye ve onun siyasileri, yöneticileri var. Avrupa; Osmanlı devletinden bu tarafa, beklide ilk olarak karşılarında yalanlarına kanmayan, onlar hakkında aklından geçeni yüzlerine söyleyen ve gerektiğinde resti çekebilen bir irade var. Doğrusu bu da onları rahatsız ediyor.
Bütün bunların yanında, bugün için ihracatımızın ve ithalatımızın büyük bir bölümünü bu ülkelerle yapmaktayız, bu da bizi onlardan vazgeçilmez yapıyor. Onlarında ülkemizde Beyaz eşyadan Motorlu taşıta, Boyadan Deodoranta, Deterjandan, çikolata, mama, sakıza, bankalara kadar, yazsam bu sahifenin yetmeyeceği kadar malı pazarladıkları bir Türkiye’den vazgeçmeleri mümkün değildir. Biz öğrendik ki; tutum ve davranışları plan ve programlarının seyrine göre değişiklik göstermektedir. Bugünkü hırçın tavırları gösteriyor ki plan ve programları tutmuyor, sapma gösteriyor. O halde doğru yoldayız, bu yolda devam edelim. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Doğrusu bu konuda uzman da değilim amma, Rusya’dan alınan S-400 füzeleri ne işimize yarayacak anlayamadım. Yoksa tüm radar ve algılama sistemlerimizi S-400 füzelerine göre mi geliştireceğiz, bekleyip göreceğiz. Herkeste biliyor ki batılı ülkelerde bu füzeleri havada avlayacak bariyerler, kalkanlar var, acaba ya tutamazlarsa mı diye düşünüyoruz…. Kalın sağlık ve esenlikle…….