SİZİ TANIYABİLİRMİYİZ?

Merhaba adım Yakup YAZAR, ticaret lisesi mezunuyum ve Şanlıurfa"da doğdum, daha sonraki yıllarda farklı iş gruplarında çalıştım ama antikaya olan ilgim daima vardı seviyordum, devamlı topluyordum ve bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Son 5 yıl içerisinde de bunu kendi meslek grubum haline getirdim, şuan da Şanlıurfa"da resmi olarak antikacı yok, sadece çalışan olarak ben varım, tarihi eser koleksiyoneri olarak sikke ve eser olmakla 2 defter tutuyorum, aynı zamanda da antikacılık yapıyorum çünkü            antika ve tabiat varlıkları birbirinden ayrılan iki gruplar. Şanlıurfa"da bu işi yapmak ilk etaplarda çok zor oldu, insanlar antikanın ne olduğunu ya da antikacılığın ne olduğunu bilmiyorlardı ama benimle beraber hem seven insanlar kitlesi oluştu hem de insanlar evlerinde eski değersiz olduğunu düşündükleri eşyaları sunmaya başladılar. Bu durum gittikçe kulaktan kulağa sosyal medya üzerinden insanlara duyuruldu, bu şekilde bir ilerleme kat ettik. Şuan çok iyi bir kitleye hitap etmekteyim, Şanlıurfa"da antikanın ne olduğunu bilen ve sürekli fikir alışverişi yaptığımız insanlar oldu, antikanın ilerlemesi konusunda çok çaba harcadım ve hatta ilerlemesini de istiyorum. Bir meslek grubu olarak yapacağımı ve gençlere tavsiyede bulunacağımı düşünüyorum, kimi insan iş bulamıyorum, bir şey yapamıyorum diyerek çabalıyor, aslında kendiniz iş sahası yaratabilirsiniz. Ben antikacılığa başladığımda Şanlıurfa"da antikacılık yoktu, antikacılık denildiğinde sadece bakır ve ev gereçleri gibi şeyler düşünülüyordu ama antikacılık bakır ya da ev gereçleri değil sanatsal eserlerdir daha doğrusu. 6. padişaha kadar olan eserler Türkiye"de coğrafik olarak geçer bunların Türkiye içerisinde alışverişleri şuanda serbest durumda. İnsanlar iş sahasının olmadığından şikâyet ediyorlar, kendilerine iş sahası edinebilirler ve bu konuda gerçekten benimle görüşüp böyle bir iş yapmayı düşünen insanlara yardımcı oluyorum. Hatta bu konuda antikacılık düşünen, bu meslekte bir şeyler öğrenmek isteyen insanları da tabi ki ben severek karşılıyorum, buyursunlar gelsinler çay, kahve içelim ve gereken yardımlarda bulunurum. Ben çünkü bu işin ilerlemesini istiyorum, olduğum yerde bırakılmasını ya da bitmesini istemiyorum, dolayısıyla biz bu işin çabasındayken halkımızdan da bu konuda yardımlar bekliyoruz çünkü insanlar evdeki eşyalarının önemsizmiş gibi değerlendiriyorlar. Bununla ilgili bir antikacıyla görüşüp hakkında bilgi edinebilirler ve değeri üzerinden satabilirler aynı zamanda da insanlar bize ulaştıklarında eksiklikleri gideriliyor ve daha sonra biz de bunu insanlara sunuyoruz. Bu konuda insanların beni bulmalarını, iş düşünenleri, eşya satmak isteyenlerin benimle görüşmelerini dilerim. Bu bizim antikacılık sahamız, bir de bunu tarihi eser boyutu var, şimdi tarihi eser dediğimiz tabiat varlıklarına giriyor ve bu da 6. padişah ve öncesine giriyor. Dolayısıyla bu taşınabilir kültür varlıkları olarak geçer, kültür varlıkları da şöyledir ben koleksiyoner olarak Şanlıurfa içerisinde hem eserleri alabiliyoruz, insanlara onları bize ya da müzeye ulaştırmalarını tavsiye ederiz. Çünkü bize veya müzeye gittiklerinde eserler hiçbir şekilde kaybolmayacak, biz de özel olarak belgelerimizi bulunduruyoruz çünkü ben ileriki yıllarda müze açmayı düşünüyorum ve bu eserlerin tahrip olmasını, bilinçsiz bir şekilde yok olmasını istemiyorum. Ben bu konuda halktan biraz şikâyetçiyim, insanlar eser bulduklarında sürekli ben zengin olacağım gözüyle bakmasınlar, aslında en büyük zenginlik bir sonraki nesillere eserlerimizi ulaştırmaktır ve dolayısıyla Şanlıurfa arkeolojik müzesi bu konuda benimle görüşebilirler, taşınabilir eserlerin hepsini biz alabiliyoruz ama taşınmaz dediğimiz eserlere de zarar vermesinler. Bunu en yakın arkeoloji müzelerine ya da arkeologlara bildirdikleri takdirde oralar koruma altına alınır, turizme açılır ve Şanlıurfa için de çok büyük katkıda bulunuruz çünkü bizim yeni çıkan her tarihi yerimiz bir sonraki nesle hem miras bırakmak oluyor hem de turizmin buraya akmasını sağlıyoruz. En basit örneklerinden birini verecek olursak bizim kızılkoyun dediğimiz nekropol bir alan var, ben akşam buradan çıktıktan sonra gönüllü olarak oranın tanıtımı için çabalayan insanlardan biriyim. İnsanların çok fazla tahribata uğramış bir yerin olduğunu, Şanlıurfa"da yaşayıp da orada bir nekropol olduğunu, o nekropol"de kimlerin yaşadığı hakkında hiçbir bilgileri yok. Orada arkeolog Mehmet yaşar ve Baran hocam ile bir çalışma içerisindeyiz çünkü Şanlıurfa"ya gelen her insana burada ki esnafa, halka faydası var. Hem şehir olarak büyüyoruz hem kültür olarak ilerleyebiliyoruz hem de şehir için bir şeyler yapmış oluyoruz, sadece insanlar bireysel olarak bir şey düşünmemeliler.

ANTİKALARI NASIL TOPLUYORSUNUZ?

Antikaları her yerden topluyoruz, dünyanın her yerinden topluyoruz, dükkânımda bulunan bazı saatler Hollanda"dan geliyor, gramofonlar dönemlerinde farklı ülkelerde üretilmişler, plak konusunda Almanya ağırlıklı olarak çalışmış, radyolar yine öyle, porselen farklı ülkelerden geliyor. Her bir eşyanın farklı bir ülkesi var, bakır grubunda bizim Anadolu dediğimiz Osmanlı daha ön plana geçiyor, o yüzden bütün dünyaya ulaşabiliyoruz.

KÜLTÜR BAKANLIĞINA BAĞLIMISINIZ?

Koleksiyoner olarak ever bağlı çalışıyorum ama antika üzerine bu dükkânım kendi özel kuruluşum.

İNSANLARIN ANTİKAYA İLGİLERİ NASIL?

Şanlıurfa"da birçok insan benim yerimi bilmiyor, burada olduğumu bilmiyorlar ama oranla değerlendirecek olursak %25"lik bir oranda antika ciddi bir ilgi görüyor ve aslında antikanın ne olduğunu, şaşırıp burada böyle bir yer mi vardı, biz hiç görmedik diyen insanlar çok oluyor, bu gibi durumlarda çok karşılaşıyorum.

ANTİKALARIN HANGİ YILLARA AİT OLDUKLARINI NASIL ÖĞRENİYORSUNUZ?

O konuda kendim çok iyi araştırırım ama benimle beraber çalışan arkeolog arkadaşlarım var, o şekilde değerlendirip fikir sahibi oluyoruz, gerektiğinde Şanlıurfa arkeoloji müzesinden de yardım alabiliyoruz.

ŞANLIURFA BU SEKTÖRDE NE DURUMDA?

Şuan Türkiye"nin en kötü illerinden birisi diyebilirim, maddi olarak bu işi yapmak isteyen insanlar belki kiralarını ve giderlerini karşılayabilecek durumdadırlar ama bu işe başlayacak olanlar maddi bir beklenti içerisine girmesinler çünkü halkın bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Ben yurtdışından getirip de Ankara, İstanbul veya İzmir gibi daha büyük şehirlere buradan göndermeme rağmen halk ya oradan temin ediyor ya da ilgisiz oluyor, aslında şöyle değerlendirebiliriz Şanlıurfa"da ilgili olan insanlarımız var ama birçoğu benim yerimi bilmiyor, bilen insanlar da farklı yerlerden temin etmeye çalışıyor. Oysaki bizim fiyatlarımız Türkiye geneliyle kıyaslarsak birçok antikacının verdiği fiyatın altına biz satış yapıyoruz.

MESLEĞİNİZ YETERİNCE TANITILIYOR MU?

Hayır, antikacılıkla ilgili hiçbir şey yok biz hiçbir şekilde desteklenmiyoruz, bugün sadece tarihi eser koleksiyoncuları olarak biraz sahipleniyoruz, şuan Türkiye"de sayımızın yanlış olmasın 1590 olması gerekiyor, geri kalanlar da antikacılık üzerine farklı illerde. Belediyeler olsun, valilikler olsun ciddi destekler veriliyor çünkü bu mesleğin sürdürülebilmesi gerekiyor, bu bir iş sahasıdır ve bir sonraki nesle aslında bir şeyler aktarıyoruz, sadece işten ziyade onlara bir şeyler aktarıyoruz. Çünkü düşünün bir şehirde işsizlik var ve siz insanlara yeni insanlara yeni iş sahası için teşvikte bulunmazsanız bu insanlar çalışamaz, gönül isterdi ki Şanlıurfa"da 100 tane antikacı olsun ve ne olurdu biz burada pazarlar açabilirdik, halkla buluşabilirdik, insanlarla iç içe olabilirdik. Şuanda antikacılık üzerine ciddi anlamda bu işi yapan hiç kimse yok ve en net örneği vergiye tabi olarak hiçbir antikacımız yok, sadece ben varım.

ŞANLIURFA"DA ANTİKACILIĞIN GELİŞMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Antikacılığın ilerleyebilmesi veya bizim bunu ileriye taşıyabilmemiz için bazılarının bu mesleğe girmesi gerekiyor. Özellikle gençlere tavsiyemdir, çok keyifli bir iş kültürel anlamda kendilerini doldurabilecekleri bir iş. Belediyelerden ve resmi kuruluşlardan bu konuda yardım almalarını tavsiye ederim, umarım yardımcı olurlar çünkü bu işi bir sonraki nesle taşımak boynumuzun borcu diye düşünüyorum. Ben 5 yıldır sırtımda taşıyorum, umarım gençler veya bir sonraki nesil de 5 – 10 yıl sürdürebilirlerse ileriki zamanlar da daha güzel şeyler olacağını düşünüyorum.

TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ MESLEĞİNİZİ NASIL ETKİLİYOR?

Aslında teknolojinin gelişmesi bizim işimizi daha iyi hale getiriyor çünkü insanlar teknolojinin içerisinde kendilerini bulduklarında boğulduklarını anlıyorlar ve bundan rahatsız olan insanların hepsi de bizi buluyor. Örneğin bir analog müzik kaydını hiçbir şekilde dinleyemiyorlar, ya da eski bir çalar saatin tık sesini hiçbir dijital saatte duyamıyorlar, buraya gelen insanlar çay, kahve içerken zamanın burada güzel geçtiğini söylüyorlar. Bu da bizim geçmişimizi unuttuğumuzu ve burada geçmişlerini burada bulduklarını gösteriyor, sloganımız şudur zaten geçmişini yaşamak isteyenler buyursunlar gelsinler, diyoruz.

İNTERNET ÜZERİNDEN ALIŞVERİŞİ KULLANIYORMUSUNUZ?

Tabi ki sosyal medyayı kullanıyorum, ben ağırlık olarak yurtdışına çalışıyorum ve sosyal medyayı kullanıyorum. İnstagram, Facebook ve daha farklı sosyal medya platformlarını kullanarak alışverişler gerçekleştiriyorum, daha doğrusu sesimi daha fazla duyurabiliyorum ve bu da dolayısıyla bizim ileri gitmemizi sağlıyor.

MESLEĞİNİZDE SORUNLAR YAŞIYORMUSUNUZ?

Tabi ki mesleğimizde sorunlar yaşıyoruz, bunu üzülerek söylüyorum özellikle Şanlıurfa"da insanlar buradan eşya aldıklarında 2. el eşya aldıklarını bilmiyorlar, daha doğrusu bunun farkında mı değiller bilmiyorum, götürüyorlar ve 2 gün sonra beni arıyorlar ve beğenmediklerini söyleyip geri iade edeceklerini söylüyorlar. Bu rahatsız edici bir durum o yüzden ben kendilerine de söylüyorum, ilk başta buraya gelmeden antikanın ne olduğunu veya ne aradıklarını bilsinler, bir hevesle alıp sonradan vazgeçmek iyi değil. Burada olduğumuzdan Şanlıurfa için konuşuyorum, burada gerçekten antikanın değerini bilen ve benden daha fazla sahip çıkan insanlarımız da var, o insanlar gelip buraya baktıklarında evet bu böyleymiş diyorlar ve benden daha fazla araştırdıkları da oluyor. Böyle bir şeye sebep olduğum için de mutluyum çünkü Hollanda saatlerini Şanlıurfa ile tanıştıran ben oldum, kule saat dediğimiz tam saat 2,5 metre olan saatleri Avrupa"dan Şanlıurfa"ya taşıma bana kısmet oldu. İnsanlar evlerini hediyelik eşya alacakları zaman, saat alacakları zaman gelip beni buluyorlar, dijitali her zaman bulabiliriz ama bu eşyaları bulamayız o yüzden ben mutlu oluyor, maddiyattan ziyade bu meslek grubunda çok iyi dostluklar edindim.

MESLEĞİNİZDE ÇIRAK VEYA ELEMAN BULABİLİYORMUSUNUZ?

Şuanda bulamıyoruz çünkü Şanlıurfa"da bizim bu eski cihazlardan anlayan sadece Gaffar usta var, şuan 70 yaşında ve yeni nesil olarak bir ben varım ama bu konuda farklı illerde çok iyi insanlar yetişiyor ve tamirat yapıyorlar ama bizim burada maalesef ki çok büyük eksikliklerimiz var.

SİZCE BU SORUN NEDEN KAYNAKLANIYOR?

En büyük etkisi şudur, antikacılığa hurdacılık olarak bakıyorlar, evet bizim işimiz bir anlamda hurdacılık. İnsanlar bu mesleği iş sahası olarak düşündüklerinde bunun bir iş olduğunu, aslında kariyerli bir iş olduğunu ve güzel insanlarla tanışabileceklerini ortaya koyar çünkü bugün bir tarihi eser koleksiyoneri olduğunuzda yüz kızartıcı bir suça bulaştığınızda belgeleriniz iptal olur ve bu önünüzü her anlamda kesiyor. Bugün antikacılıkla uğraştığınız zaman pis bir işe bulaşma gibi bir şansınız yok, her anlamda düzgün olmanız gerekiyor ama şuan baktığımızda olay çok farklı yerlere gitti, bu hayatta farklı bir meslek grubunda her zaman para kazanabilirsiniz, eğer dürüstseniz, samimi bir şekilde çalışıyorsanız para kazanabilirsiniz ama kariyer edinemezsiniz.

GEÇEN YILLARA ORANLA İŞLERİNİZ NE DURUMDA?

Tabi ki pandemi dönemi bizi de etkiledi ama yine de güzel, çok şükür diyebilirim.

MESLEĞİNİZİ İLERLEYEN YILLARDA NEREDE NASIL GÖRÜYORSUNUZ?

İlerleyen yıllarda gerçekleştirmeyi düşündüğüm bir şey var, ben özel bir müze açmak istiyorum. Bugün Koç müzesi veya Sabancı müzesi gibi bir özel müze açmayı düşünüyorum çünkü şuan Şanlıurfa"da arkeolojik müzemiz, mutfak müzemiz ve kurtuluş müzemiz var ama ben özel müze açmayı düşünüyorum, demek istediğim eserleri bir sonraki nesle aktarmayı düşünüyorum.

ANTİKA EŞYALARIN FİYATLARI HAKKINDA BİLGİ VERİRMİSİNİZ?

Burada 20 liraya ürün de bulabiliyorsunuz, 50 bin liraya da ürün bulabiliyorsunuz, bunu sınıflandırmak için ürünün kalitesi, niteliği vesaire bunların hepsi durumu etkiliyor. Bizim işyerimiz herkese hitap ediyor, ben bugün evime bir tane lamba almak istiyorum dediğinizde buraya gelip bir abajur bulabiliyorsunuz ya da fincan almak istediğinizde gelip bulabiliyorsunuz. Çünkü biz de sınıf olmadığı için antika olan ve gerçekten niteliği olan bütün eşyalar duruyor, durduğu zaman da bu bir dönüşümdür, bir daktilo bulabiliyorsunuz, radyo bulabiliyorsunuz, telefon bulabiliyorsunuz, şömine saati gibi her şeyi bulabiliyorsunuz ama bir mağazaya girdiğinizde bunların hepsini bulamıyorsunuz.

SON OLARAK ANTİKACILIK HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ

Antikacılık şöyle bir şey aslında, bir şey bulduğunuzda ilk başta onun geçmişini araştırıyorsunuz, geçmişini araştırırken de bilgi sahibi oluyorsunuz, bu ister istemez yapıyorsunuz. Az önce satın aldığım bir üründen bahsedecek olursak, aldığım ürün 1916 yılına ait bir düdük ve 1. dünya savaşından kalma bir parça, 1 saat önce satın alıp incelediğimde bana normal sıradan bir düdük gibi geldi, oysaki araştırıp baktığımda 1. dünya savaşında kullanılan bir düdük olduğunu öğrendim. O düdükle hangi askerlere yön verildi diye merak ediyorsunuz, hangi dönemde kullanıldı diye merak ediyorsunuz, bugün 1916 dediğimizde yaklaşık 100 yılın üzerinde olan bir parçadan söz ediyoruz. Bu da keyifli oluyor, demem o ki sizi farklı uğraşlar yerine bilgi sahibi olmaya sürüklüyor, dolayısıyla mesleğini seven hiçbir antikacı cahil değildir.

BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

Ben teşekkür ederim.

Kaynak: ŞANLIURFA GAZETESİ