AKIL TUTULMASI

Abone Ol

Hayatımızda kocaman bir boşluk var.Kulaklarımızı sağır ediyor ama yalnız biz duyuyoruz.

Güzellikleri yaşamak yerine, korkularımızla hayatımızı zehir ettik.

Gelecek korkusu biz bireyleri,ruhsuz kölelere dönüştürüyor.Etik değerlerimizi yitirmemize neden oluyor.

Hayatın acımasız yüzü,sorumlulukları olan bireyleri ya bunalıma itmiş yada rol yapmaya zorlamıştır.

Toplumu saran bu korkular,kişilerin kararlarında duygusal davranışları ön plana çıkarmaktadır.

Korku ve öfke,AKIL TUTULMALARINA neden olmaktadır.

Umutlarımız yerini,”Yarın hayat bize ne oyunlar oynayacak?” korkusuna bırakmıştır.

Her şeyin rengarenk olduğu bu ortamda, yaşamın bize sunduğu mecburiyetler,bireyleri otomatik yaşama zorlamıştır.

Yapmamız gereken şeyler yerine, önümüze sunulanları otomatik bir şekilde uygulamak zorunda bırakıldık.

Daha önceki yıllarda, siyah beyaz yaşantımızda belki daha mutlu idik.

Hayatımızın bir bölümünü,diğer bölümün hayallerini arayarak doldurduğumuzun farkında değiliz.

Kişisel bölünmeler de yaşanan bir bölüm ve yaşanacak bir bölüm gerçeği,korkularımız yüzünden heba olmaktadır.

Yaşamımızdaki bu korku sendromu yüzünden, adalet ve sağduyu kavramları yerini intikam ve çıkar kavramlarına bırakmıştır.

Toplumun üst kademelerde görülen bu davranış biçiminin,bireyler üzerinde yansımaları kolay olmuştur.

Korkuları yenmeden sağlıklı karar vermek zordur.Duygu seli içersinde verilen kararlar bireyleri bir yanlışa daha zorlar.

Bahaneler ardına sığınılarak verilen kararlar,kişileri başarısızlığa iter.Halbuki başarılar kişinin özgür kararları ile sağlanır.

Geleceğe ait umutlarımızın devam etmesi için korkularımızı yenmemiz gerekir.Yaşamımızdaki olaylara karşı duyduğumuz öfkeden sıyrılmamız şarttır.

Korku ve öfkeden sıyrılan birey kararları aklı ile verir.

Akıl ile verilen kararlar bireylerin mutlu yarınları için başlangıçtır.

Akli selim düşünen insanların sayısını üst kademelerde fazlaşmamasını istemek hayalcilik mi olur ?