Doğu ve Güneydoğunun geri kalmasının en büyük sebebi olan alçak terör örgütüyle bağlantısı mahkemelerde defalarca ispatlanan sözde partinin mensupları sık sık İmralı adasına gidip geliyor.
Merak ediyorum; teröristbaşına yaptıkları bu ziyaretlerin ulaşım bedelleri devletimiz tarafından mı karşılanıyor?
Ayrıca merak ettiğim ve endişe duyduğum başka konular da var.
40 bin insanımızı katleden eli kanlı terör örgütünün kurucusu olmak suçundan cezaevinde tutulan bebek katilinin şartlarının iyileştirilmesi ile ilgili talepler havada uçuşuyor.
Babasını hiç görmeden doğan ve büyüyen şehit çocuklarının şartlarını ne zaman konuşacağız?
Daha elinin kınası kurumadan kocasını kahpe kurşunlara şehit veren gencecik gelinlerin dramını da masaya yatıracak mısınız?
Bir bin zorlukla büyütüp hayata hazırladığı yavrusunun şahadet haberiyle dünyası başına yıkılan ana-babaların ruhundaki enkazı kimin kaldıracağını da belirlediniz mi?
Elini, kolunu, bacağını, gözünü ve benzeri uzuvlarını kaybeden kahraman gazilerimizin vücutlarındaki bu eksikliklerin nasıl tamamlanacağına dair bir fikriniz var mı?
Kendi fikrimi söyleyeyim, teröristin silah bırakması yeterli değildir. Çünkü,
İnsan kaçakçılığı,
Silah ve mühimmat kaçaklığı,
Sigara ve tütün kaçakçılığı,
Korsan kitap ve CD basma,
Kenevir ekimi,
Uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti,
Sentetik hap imalatı,
Halktan vergi adı altında haraç toplamak,
Fuhuş yapmak ve yaptırmak,
Çocuk kaçırmak ve organ ticareti,
Türk milletine ve Türk devletine düşmanlık,
Ellerine mikrofon geçtiği her uluslararası toplantıda Türkiye’ye attıkları iftiralar…
Silah bıraktıktan sonra şehir merkezlerinde bu işlere devam etmeyeceklerinin garantisi var mı?
Esasen merak ettiğim;
Bölge insanının çocuğunu dağa gönderip kendi çocuklarını kolejlerde okutan ve lüks hayatlar yaşayan KCK’nın her il ve ilçedeki sorumluları bu yaptıklarından dolayı ağır hapis cezası alacaklar mı?
Terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği ispatlanan aşiret liderleri, kanaat önderleri, siyaset uzmanları ve daha bilmem ne pabucumun bağcıkları yargılanıp hapse tıkılacaklar mı?
Teröristlerden alınacak itiraflarda adı geçecek olan belediye başkanları ve devlet memurları görevden alınıp cezaevine atılacak mı?
Dağdan inecek her terörist öncelikle silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan hapse atılacak ve sonrasında da işlediği cinayet, bombalama gibi suçlardan da ayrıca ceza alacak mı?
Onlarca yıldan beri mağaralarda, inlerde yabani hayvanlar gibi yaşayarak yasadışı, kuraldışı, töre dışı, ahlak dışı her işle uğraşan bu teröristler şehirlere indirildikten sonra nasıl kontrol altında tutulacaklar?
Dahası ve en önemlisi,
“Barış” iki eşit kuvvet arasında olur, devlet bir terör örgütü ile barış yapamaz, belki devlet teröristleri affedebilir. Ama o durumda da teröristin hiçbir şartı, talebi olamaz. Terörist önce yaptığının cezasını çekmeli, sonra da tüm kamu hizmetinden, seçme ve seçilme hakkından mahrum bir şekilde bir köşede oturarak hayatının neticelenmesini beklemelidir.
Karayılan, sarıçıyan, sıçan ve diğer haşerelerin adıyla anılan teröristlere gelince, onlar teslim olmamaları halinde eninde sonunda Mehmetçiğin G-3 mermisi ile tanışacaktır.
Hele hele Türk yargısının asmayıp, hapse koyduğu teröristbaşının hiçbir talebi, şikayeti, isteği olmamalıdır. Zaten asılmayarak canı bağışlanmıştır, bu saatten sonra o da hücresinde oturup, Türk devletine karşı işlediği suçlar için Allah’tan af dilenmelidir.
Terör konusunda strateji üreten kişi ve kurumlardan rica ediyorum; lütfen birinci açılım döneminde yaşadıklarımızı unutmayalım.