Şubat ayında bütçe giderleri 1 trilyon 33,5 milyar TL olarak gerçekleşirken, bütçe gelirleri ise 723,4 milyar TL seviyesinde kaldı. Bu durum, bütçe açığının kayda değer bir büyüklüğe ulaşmasına sebep oldu.

Faiz dışı bütçe giderleri ise 893,8 milyar TL'ye çıkarken, faiz dışı açık 170,4 milyar TL olarak kaydedildi. Bu veriler, Türkiye’nin bütçe yönetimindeki mali denetim ve sürdürülebilirlik hedeflerinin önünde önemli bir zorluk oluşturduğunu gösteriyor.

Ocak-Şubat Dönemi Bütçesi

2025 yılının ilk iki ayında, merkezi yönetim bütçesi toplamda 449,4 milyar TL açık verdi. Bu dönemde bütçe giderleri 2 trilyon 89,9 milyar TL'ye ulaşırken, bütçe gelirleri ise 1 trilyon 640,5 milyar TL seviyesinde kaldı. Faiz dışı bütçe giderleri ise 1 trilyon 787,2 milyar TL oldu. Faiz dışı açık ise 146,6 milyar TL olarak belirlendi.

Bu rakamlar, Türkiye’nin bütçe açığıyla ilgili ciddi bir mali yükün altına girdiğini ve ekonomi yönetiminin gelecek dönemde daha sıkı tedbirler alması gerektiğini gösteriyor.

Bütçe Açığına Yönelik İleriye Dönük Politikalar

Palandöken: "Tüketici Sağlığı İçin Üretimden Satışa Kadar Denetimler Artırılmalı" Palandöken: "Tüketici Sağlığı İçin Üretimden Satışa Kadar Denetimler Artırılmalı"

Bütçe açığındaki bu artış, ekonomik büyüme ve kamu harcamalarının arttığı bir dönemde ortaya çıktı. Uzmanlar, bu açığı dengelemek için vergi gelirlerinin artırılması ve devlet harcamalarında tasarruf sağlanması gibi çeşitli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle faiz dışı açıkların büyümesi, devletin borçlanma gereksinimlerini artırırken, bu durum maliye politikalarının etkinliğini sorgulamayı da beraberinde getiriyor.

Editör: Editör (3)